Çin; Ülke Savunmasın dan , çıkar savunması yönünde silahlanmaya doğru.
Kendi topraklarını ve karasularını savunma anlamındaki “Savunma” kavramı tekelci emperyalizmle birlikte , ülkenin ve ülkenin çıkarlarıyla özdeş tutulan uluslarası şirketlerin çıkarlarının korunmasını da içine alan, bir yerde ondan başka bir şey olmayan, içeriğe ve sonuçta, pratiğine sahip oldu .
Savunma denilince akla gelen ilk şey silahlanma. Silahlanma içerik ve amaç olarak birbirine bağımlıda olsa , farklı yapıdaki ülkelerde farklı amaçları hedefledi ve buna devam etmekte. Silah sanayisi tekellerine de sahip olan Kapitalist ülkeler tarih boyu az gelişmiş ülkelerin, az gelişmişliklerini ve bağımlılıklarını devam ettirmek için “insani , ekonomik” vb "yardım" larına trilyonlarca dolara mal olan silahların onlardan satın alınması şartını da "yardıma" ilave etmeyi unutmadılar.
Az gelişmiş, daha doğrusu “gelişmesi engellenmiş” bu ülkelerin trilyonlarca dolara mal olan silahlarının "pahalı oyuncaklar" olmaktan başka “savaşsal” bir özelliği olmayacağını tarihte en son Irak savaşında , Irak ın yüzlerce son model uçaklarını pistten bile kaldırılamadığı gerçeğinde görebiliriz. Kullanımı sadece kapitalist ülkelerin müsaadesi ,çıkarları ve amaçları doğrultusunda olabileceğini de gerek NATO nun savaşları ve gerekse İran Irak savaşı kanıtlamış oldu...Bu yazıdaki Konumuz gelişmesi engellenmiş ülkelerdeki silahlanma değil, gelişmiş ülkeleredeki silahlanma yarışı. Ve silahlanma yarışına neden olarak gösterilen "çıkar"ların savunulması tezinde en son gelişmeler , özellikle Çin in silahlanma yarışına katılma doğrultusunda yaptığı en son açıklama.
Çin in silahlanması yıllardır genel olarak bölgesel ve kendi karasularını koruma temelinde olmuştur. Silahları “uzun mevziyi” değil, kısa alanlı, ve korunma amacına yönelik, ABD nin saldırı silahlarını etkisiz hale getirmeyi hedeflemişlerdi. Bu yönde ABD yi en çok endişelendiren, Çin in geliştirdiği laser le haberleşme yörüngelerini yok etme silahı olmuştur. Çin in Uçak gemisi yoktur. Amerikanın 4000 savaş uçağına karşı Çin in 290 savaş uçağı vardır. Deniz altılarını da daha yenilerde Rusyadan satın almıştır.
Orta doğudaki gelişmelere ilave olarak, Kuzey Afrika ve Libyadaki gelişmelerden duydukları huzursuzluğu Çin yetkilileri ilk Uçak gemisinin 2012 de bitireceklerini, 2020 de ise deniz kuvvetlerine 4 tane daha uçak gemisi ilave etmeyi hedeflediklerini açıklayarak ortaya koydular. Uçak gemilerinin ülkeyi ve kendi karasularını korumaktan çok öte, savaşı kendi karasularının çok ötesine taşıyabilme amacında olduğunu söylemeye gerek yok. Zaten bunu Çin yetkilieri, bu uzun ulaşımlı silahlanma planlarının , uçak gemilerinin , ülkenin “ENERJİ çıkarlarını” ve “emniyetini “ sağlamakta yararlı olacağı inancında olduklarından kaynaklandığını belirtmekte.
“Kısa menzilli” ve “kendi karasuları” içinde savunmadan , uzun menzilli ,"savunma" ya geçişi bildirmelerinde en önemli iki etken den birisi ABD nin bir generalinin iki ay öncesinde yaptığı açıklamada, üretimi planlanan , bütçesi hazır olan , onaylanan uzun menzilli J-20 savaş uçaklarının , açıkça, “Çin ile gelecekteki savaşta” , -aynı Irakta olduğu gibi - Çin uçaklarının pisten kalkabilmelerini engellemek amacında olduğu”nu belirtmesi . İkincisi , Çin yetkililerin belirttiği gibi, gelişen Çin in "enerjisini" (enerji ihtiyacını) emniyet altına almak ve dünyadaki enerji kaynaklarının paylaşımında Çin in "çıkarlarını" korumak.
"Libyada ki gelişmelerin sonucu, sadece Libyayı ve Libya halkını değil, dünya çapında, enerji kaynaklarına sahip olma çatışmasında güçler dengesini etkileyecek , uluslarası bir öneme sahip" olduğunu belirtmiştim bir yazımda. Aynı şekilde Suriyedeki olaylar da, Orta doğuyu kaplayacak nitelikte olduğundan, aynı boyutta öneme sahip. Bu nedenledirki Rusya ve Çin Suriyeye karşı her hangi bir müdaheleye karşı olduklarını önceden belirtme gereği duyarak, "Çıkar savaşında" sessiz kalamıyacaklarını bildirmiş oldular. Aynı dönemde Sovyetlerin Çin e denizaltılar satması, Çin in silahlanma açıklaması, "çıkar" savaşının silahlanmayı daha da hızlandıracak bir seviyeye yükseldiğinin de belirtisi olmakta.
Gelinen süreçte, en sonunda, Çin de kendi sınırları içinde kalan bir savunma ve teknoloji anlayışına bağlı silahlanmadan , "çıkar" savunması anlayışına bağlı uzun menzilli silahlanma içine girmiş oldu.
20 Haziran 2011
Hiç yorum yok