BUHARİNCİLERİN YOZLAŞARAK SİYASİ SAHTEKARLAR HALİNE GELMESİ.
TROÇKİST SAHTEKARLARIN YOZLAŞARAK KATİLLER VE CASUSLARDAN OLUŞAN BİR BEYAZ MUHAFIZ ÇETESİ HALİNİ ALMASI.
S.M. KİROV'UN ALÇAKÇA ÖLDÜRÜLMESİ. BOLŞEVİK UYANIKLIĞIN ARTIRILMASI İÇİN PARTİNİN ALDIĞI TEDBİRLER.
Sosyalizmin ülkemizdeki başarıları sadece Partinin, işçilerin ve kollektif çiftçilerin değil, aynı zamanda Sovyet aydınlarının ve Sovyetler Birliği'nin bütün dürüst vatandaşlarının da bir sevinç kaynağıydı.
Fakat bu başarılar, yenilgiye uğratılmış sömürücü sınıfların kalıntılarını sevindirmedi, aksine, zaman geçtikçe onları daha da öfkelendirdi.
Bu başarılar, yenilgiye uğratılmış sınıfların çanak yalayıcılarını, yani Buharincilerin ve Troçkistlerin zavallı kalıntılarını da öfkelendiriyordu.
Bu beyler, işçilerin ve kollektif çiftçilerin kazanımlarını değerlendirirken, bütün bu kazanımları gönülden alkışlayan halkın çıkarlarına değil, hayatın gerçekleriyle bütün bağlarını koparmış kendi alçak ve çürük hiziplerinin çıkarlarına dayanıyorlardı. Sosyalizm ülkemizdeki başarıları, Parti politikasının zaferi ve kendi politikalarının iflası demek olduğundan, bu beyler, açık gerçekleri itiraf edip ortak davaya katılacaklarına, kendi başarısızlık ve iflaslarının intikamını Partiden ve halktan almaya başladılar. İşçilerin ve kollektif çiftçilerin davasını kundaklamaya, kirli işler çevirmeye, kömür ocaklarını uçurmaya, fabrikalarda yangın çıkarmaya, kollektif çiftliklerde ve Sovyet çiftliklerinde tahribat yapmaya başladılar. Bütün bunların amacı, işçilerin ve kollektif çiftliklerin başarılarını yoketmek ve halkta Sovyet Hükümetine karşı hoşnutsuzluk yaratmaktı. Gerçekte bütün bu faaliyetlerini sürdürürken, bu faaliyetleri gizleyerek kendi küçük gruplarını açığa çıkmaktan ve yıkılmaktan korumak amacıyla, Partiye bağlıymış gibi görünüyorlar, Partiyi devamlı övüyorlar ve Partiye gitgide daha fazla yaltaklanıyorlardı.
XVII. Parti Kongresinde Buharin, Rykov ve Tomski, pişmanlıklarını ifade eden konuşmalar yaparak Partiyi övdüler, Partinin kazanımlarını göklere çıkardılar. Fakat Kongre bu konuşmalarda bir samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük sezdi; çünkü Partinin üyelerinden beklediği, onu övmesi ve kazanımlarını göklere çıkarması değil, sosyalizm cephesinde sorumlu bir şekilde çalışmaktır. Ve uzun zamandır Buharinciler böyle bir çalışmanın hiçbir belirtisini göstermemişlerdi. Parti, bu beylerin boş laflarının, aslında Kongre dışındaki yandaşlarına ikiyüzlülük konusunda ders vermek ve silahlarını bırakmaları için çağrıda bulunmak amacıyla söylenmiş olduğunu anladı.
XVII. Parti Kongresinde Troçkistler -Zinovyev ve Kamenev- de konuşarak, kusurlarından dolayı kendilerini alabildiğine suçladılar, Partiyi yine aynı derecede büyük laflarla övdüler. Fakat Kongre, onların hem kendilerini iğrenç şekilde yermelerinde, hem de Partiyi mide bulandırıcı şekilde övmelerinde, rahatsız ve kirli vicdanlarını saklama çabası gördü. Bununla birlikte Parti, bu beylerin kongrede bıktırıcı konuşmalar yaptıkları sırada Kirov yoldaşı alçakça öldürmeyi tertiplediklerini henüz bilmiyor, bundan kuşkulanmıyordu.
1 Aralık 1934'te Kirov yoldaş Leningrad'da Smolny'de tabancayla alçakça katledildi.
Katil suçüstü yakalandı ve Leningrad'daki Sovyet aleyhtarı Zinovyevcilerden oluşan karşı-devrimci bir yeraltı grubunun üyesi olduğu ortaya çıktı.
Partinin sevgilisi, işçi sınıfının sevgilisi Kirov yoldaşın katledilmesi halkı çok etkiledi; ülkede derin bir üzüntü ve öfke yarattı.
Soruşturma sonucu, Leningrad'da 1933/34 yıllarında gizli bir karşı-devrimci terörist grubun kurulduğu, bu gruba katılanların Zinovyev muhalefetinin
eski üyeleri olduğu, başlarında da sözümona “Leningrad Merkezi” diye birşeyin bulunduğu öğrenildi. Bu grubun amacı Komünist Partisi liderlerini öldürmekti. Kirov yoldaş ilk kurban olarak seçilmişti. Bu karşı-devrimci grubun üyelerinin ifadelerinden, yabancı kapitalist devletlerin temsilcileriyle bağları olduğu, onlardan para aldıkları ortaya çıktı.
Bu örgütün açığa çıkartılan üyeleri, Sovyetler Birliği Yüksek Mahkemesi Askeri Heyeti tarafından en ağır cezaya, kurşuna dizilmeye mahkum edildiler.
Bundan biraz sonra, “Moskova Merkezi” adında bir gizli karşı-devrimci örgütün daha varlığı ortaya çıktı. Ön soruşturmada ve duruşmada, Zinovyev, Kamenev, Yevdokimov ve bu örgütün diğer liderlerinin, taraftarlarına terörist düşünceyi aşılamada ve Parti Merkez Komitesi ile Sovyet Hükümeti üyelerinin öldürülmesi için tertipler hazırlanmasında oynadıkları alçakça rol açığa çıktı.
Bu insanlar öylesine bir ikiyüzlülüğe ve alçaklığa saplanmışlardı ki, S.M. Kirov'un katlini örgütleyen ve kışkırtanlardan biri olan ve katili elini çabuk tutmaya zorlayan Zinovyev, Kirov'un ölümünden sonra ondan övgü ile bahseden bir anma makalesi yazmış, bunun yayınlanması için ısrar etmişti.
Zinovyevciler mahkemede vicdan azabı çekiyormuş gibi yaptılar, ama ikiyüzlülüklerinden vazgeçmediler. Troçki ile bağlarını gizlediler. Kendilerini Troçkistlerle beraber faşist casusluk teşkilatlarına sattıklarını gizlediler. Casusluklarını ve yıkıcı faaliyetlerini gizlediler. Buharincilerle bağlarını ve faşizmin kiralık adamlarından kurulu bir birleşik Troçkist-Buharinci çetenin varlığını gizlediler.
Sonradan anlaşıldığına göre, Kirov yoldaşın katli bu birleşik Troçkist-Buharinci çetenin işiydi.
Daha o zaman, yani 1935'te, Zinovyev grubunun gizli bir Beyaz Muhafız örgütü olduğu ve üyelerinin Beyaz Muhafızlar gibi muamele görmeleri gerektiği anlaşılmıştı.
Bir yıl sonra, Kirov'un ölümünü fiilen, gerçekten ve doğrudan doğruya hazırlayanların, Troçki, Zinovyev, Kamenev ve suç ortakları olduğu öğrenildi. Bu kişiler, Merkez Komitesinin diğer üyelerinin de öldürülmesi için hazırlık yapmışlardı. Zinovyev, Kamenev, Bakayev, Yevdokimov, Pikel, İ.N. Smirnov, Mraçkovski, Ter-Vaganyan, Reingold ve diğerleri mahkemeye sevkedildiler. Bunlar açık delillerle karşı karşıya bırakılınca, sadece Kirov'u değil, bütün diğer Parti ve Hükümet yöneticilerini de öldürmek için hazırlık yaptıklarını açık duruşmada herkesin önünde itirafa mecbur kaldılar. Daha sonraki soruşturmalarda, bu alçakların casusluk faaliyetlerinde bulundukları ve yıkıcı faaliyetleri örgütledikleri tespit edildi. Bu adamların Partiye sadakatlerini ifade ederek büyük bir ikiyüzlülükle gizledikleri korkunç ahlaki ve siyasi düşkünlükleri, iğrenç ihanetleri, 1936'da Moskova'da yapılan mahkemede ortaya çıktı.
Bu katil ve casus çetesinin elebaşısı ve tahrikçisi, hain Troçki idi. Troçki'nin karşı-devrimci talimatlarını yürütmekle görevli yardımcıları ve ajanları, Zinovyev, Kamenev ve onların Troçkist artçılarıydı. Bu adamlar, emperyalist ülkelerin saldırısı halinde Sovyetler Birliği'nin yenilgisini sağlamak için çalışıyorlardı; işçi-köylü devletine karşı bozguncu faaliyette bulunuyorlardı; Alman ve Japon faşistlerinin aşağılık aletleri ve ajanları haline gelmişlerdi.
Kirov yoldaşın alçakça katline karışanların yargılanmasından Parti örgütlerinin çıkarması gereken en önemli ders, kendi siyasi körlüklerine ve siyasi vurdumduymazlıklarına son vermek, uyanıklıklarını ve bütün Parti üyelerinin uyanıklığını artırmaktı.
Parti Merkez Komitesi, Kirov yoldaşın alçakça katledilmesi bağıntısında Parti örgütlerine yolladığı genelgede şu direktifleri veriyordu:
“a) Biz güçlendikçe düşmanın ehlileşeceği ve zararsızlaşacağı yanlış varsayımından çıkan oportünist rahatlığa son vermeliyiz. Bu varsayım tam bir safsatadır. Düşmanlarımızın yavaş yavaş sosyalizme yaklaşacağı ve sonunda hakiki sosyalistler haline geleceği yolunda herkese garanti veren sağ sapmanın yeniden ortaya çıkmasıdır. Bolşevikler kazandıkları başarılarla yetinmezler, nöbette uyumamalıdırlar. Bizim rahatlığa değil, uyanıklığa, gerçek devrimci Bolşevik uyanıklığa ihtiyacımız vardır. Düşmanlarımızın, durumları umutsuzlaştığı ölçüde, Sovyet iktidarıyla mücadelede yenilgiye mahkum olanların son çare olarak başvurdukları aşırı yollara o kadar sıkı sarılacaklarını hatırlayalım. Bunu hatırlayalım ve uyanık olalım.
b) Parti tarihinin Parti üyelerine öğretilmesini, Partimiz tarihindeki bütün Parti aleyhtarı grupların, bu grupların Parti çizgisiyle mücadele yöntemlerinin, taktiklerinin ve daha da önemlisi, Partimizin bu Parti aleyhtarı gruplarla mücadelede kullandığı ve bu grupların yenilmesini, yokedilmesini sağlayan taktik ve yöntemlerin incelenmesini gerektiği şekilde başarmalıyız. Parti üyeleri, Partinin sadece Kadetlerle, Sosyal-Devrimcilerle, Menşeviklerle ve Anarşistlerle
değil, aynı zamanda Troçkistlerle, 'Demokratik Merkeziyetçiler’e, 'İşçi Muhalefeti'yle, Zinovyevcilerle, Sağ sapmacılarla, sağcı-solcu ucubelerle ve benzerleriyle nasıl savaştığını, onları nasıl yendiğini bilmelidir. Parti üyelerinin devrimci uyanıklığını tam olarak sağlamanın en önemli ve vazgeçilmez bir yolunun, Parti tarihinin bilinmesi ve anlaşılması olduğu asla unutulmamalıdır.”
Bu dönemin çok önemli olaylarından biri de, 1933'ten itibaren Parti saflarının tesadüfi ve yabancı unsurlardan temizlenmesi, özellikle Kirov yoldaşın alçakça katlinden sonra Parti üye kayıtlarının dikkatle tahkiki ve eski Parti kartlarının yenilenmesiydi.
Parti üye kayıtlarının tahkikine başlanmadan önce, birçok Parti örgütünde Parti kartları konusunda sorumsuzluk ve ihmalkarlık hüküm sürüyordu. Bazı örgütlerde, Komünistlerin kaydedilmesinde kesinlikle caiz olmayan tam bir kaos ortaya çıkmıştı. Bu tahammül edilmez durumdan, düşmanlar kendi kötü emelleri için yararlanıyor, ellerindeki Parti kartını casusluk, yıkıcılık vb. için bir maske olarak kullanıyorlardı. Parti örgütlerindeki birçok yönetici, yeni üye kaydı ve Parti kartlarının verilmesi gibi işlemleri önemsiz mevkilerdeki kişilere, çoğu zaman da güvene layık olup olmadıkları denenmemiş Parti üyelerine bırakmıştı.
Parti kartlarının kaydı, korunması ve verilmesi hakkında 13 Mayıs 1935'te bütün örgütlere yollanan genelgede, Merkez Komitesi, Parti üye kayıtlarının dikkatle tahkiki ve “kendi evimiz olan partide Bolşevik düzenin yerleştirilmesi” için bütün örgütlere talimat verdi.
Parti üye kayıtlarının tahkiki, siyasi bakımdan büyük önem taşıyordu. 25 Aralık 1935'te yapılan Parti Merkez Komitesi plenumu, Parti üye kayıtlarının tahkikinden elde edilen sonuçlar hakkında şu kararı aldı: Bu tahkikat, SBKP(B) saflarını sağlamlaştırmada çok önemli bir örgütsel ve siyasi tedbir olmuştu.
Parti üye kayıtlarının tahkiki ve Parti kartlarının yenilenmesi tamamlandıktan sonra, Partiye tekrar yeni üye alınmaya başlandı. Bu konuya ilişkin olarak SBKP(B) Merkez Komitesi, yeni üyelerin Partiye toptan alınmamasını, “Sosyalizm mücadelesinin çeşitli cephelerinde sınavdan geçmiş, özellikle işçiler ve ayrıca köylüler ve aktif aydınlar içinden seçilmiş gerçekten ileri ve işçi sınıfının davasına gerçekten bağlı insanların, ülkemizin en seçkin insanlarının” mutlaka tek tek Partiye alınmalarını istedi.
Partiye üye kaydı yeniden başlarken, Merkez Komitesi, Parti örgütlerine, düşman unsurların SBKP (B) saflarına sızma çabalarında ısrar edeceklerini akıldan çıkarmamaları talimatını verdi:
“Bolşevik uyanıklığı en yüksek dereceye çıkarmak, Leninist Partinin bayrağını yüksekte tutmak ve Parti saflarını yabancı, düşman ve tesadüfi unsurların sızmasına karşı korumak, her Parti örgütünün görevidir.” (SBKP (B) Merkez Komitesinin Kararı, 29 EylüI1936, “Pravda”, No. 270, 1936.)
Bolşevik Parti, saflarını temizleyip sağlamlaştırmak, Parti düşmanlarını yokederek ve Parti çizgisinden sapmalarla yılmadan savaşarak, her zamankinden sıkı bir şekilde Merkez Komitesinin etrafında toplandı. Parti ve Sovyet ülkesi, Merkez Komitesinin önderliğinde, şimdi yeni bir aşamaya, sınıfsız sosyalist toplumun inşasının tamamlanması aşamasına giriyordu.
S.M. KİROV'UN ALÇAKÇA ÖLDÜRÜLMESİ. BOLŞEVİK UYANIKLIĞIN ARTIRILMASI İÇİN PARTİNİN ALDIĞI TEDBİRLER.
Sosyalizmin ülkemizdeki başarıları sadece Partinin, işçilerin ve kollektif çiftçilerin değil, aynı zamanda Sovyet aydınlarının ve Sovyetler Birliği'nin bütün dürüst vatandaşlarının da bir sevinç kaynağıydı.
Fakat bu başarılar, yenilgiye uğratılmış sömürücü sınıfların kalıntılarını sevindirmedi, aksine, zaman geçtikçe onları daha da öfkelendirdi.
Bu başarılar, yenilgiye uğratılmış sınıfların çanak yalayıcılarını, yani Buharincilerin ve Troçkistlerin zavallı kalıntılarını da öfkelendiriyordu.
Bu beyler, işçilerin ve kollektif çiftçilerin kazanımlarını değerlendirirken, bütün bu kazanımları gönülden alkışlayan halkın çıkarlarına değil, hayatın gerçekleriyle bütün bağlarını koparmış kendi alçak ve çürük hiziplerinin çıkarlarına dayanıyorlardı. Sosyalizm ülkemizdeki başarıları, Parti politikasının zaferi ve kendi politikalarının iflası demek olduğundan, bu beyler, açık gerçekleri itiraf edip ortak davaya katılacaklarına, kendi başarısızlık ve iflaslarının intikamını Partiden ve halktan almaya başladılar. İşçilerin ve kollektif çiftçilerin davasını kundaklamaya, kirli işler çevirmeye, kömür ocaklarını uçurmaya, fabrikalarda yangın çıkarmaya, kollektif çiftliklerde ve Sovyet çiftliklerinde tahribat yapmaya başladılar. Bütün bunların amacı, işçilerin ve kollektif çiftliklerin başarılarını yoketmek ve halkta Sovyet Hükümetine karşı hoşnutsuzluk yaratmaktı. Gerçekte bütün bu faaliyetlerini sürdürürken, bu faaliyetleri gizleyerek kendi küçük gruplarını açığa çıkmaktan ve yıkılmaktan korumak amacıyla, Partiye bağlıymış gibi görünüyorlar, Partiyi devamlı övüyorlar ve Partiye gitgide daha fazla yaltaklanıyorlardı.
XVII. Parti Kongresinde Buharin, Rykov ve Tomski, pişmanlıklarını ifade eden konuşmalar yaparak Partiyi övdüler, Partinin kazanımlarını göklere çıkardılar. Fakat Kongre bu konuşmalarda bir samimiyetsizlik ve ikiyüzlülük sezdi; çünkü Partinin üyelerinden beklediği, onu övmesi ve kazanımlarını göklere çıkarması değil, sosyalizm cephesinde sorumlu bir şekilde çalışmaktır. Ve uzun zamandır Buharinciler böyle bir çalışmanın hiçbir belirtisini göstermemişlerdi. Parti, bu beylerin boş laflarının, aslında Kongre dışındaki yandaşlarına ikiyüzlülük konusunda ders vermek ve silahlarını bırakmaları için çağrıda bulunmak amacıyla söylenmiş olduğunu anladı.
XVII. Parti Kongresinde Troçkistler -Zinovyev ve Kamenev- de konuşarak, kusurlarından dolayı kendilerini alabildiğine suçladılar, Partiyi yine aynı derecede büyük laflarla övdüler. Fakat Kongre, onların hem kendilerini iğrenç şekilde yermelerinde, hem de Partiyi mide bulandırıcı şekilde övmelerinde, rahatsız ve kirli vicdanlarını saklama çabası gördü. Bununla birlikte Parti, bu beylerin kongrede bıktırıcı konuşmalar yaptıkları sırada Kirov yoldaşı alçakça öldürmeyi tertiplediklerini henüz bilmiyor, bundan kuşkulanmıyordu.
1 Aralık 1934'te Kirov yoldaş Leningrad'da Smolny'de tabancayla alçakça katledildi.
Katil suçüstü yakalandı ve Leningrad'daki Sovyet aleyhtarı Zinovyevcilerden oluşan karşı-devrimci bir yeraltı grubunun üyesi olduğu ortaya çıktı.
Partinin sevgilisi, işçi sınıfının sevgilisi Kirov yoldaşın katledilmesi halkı çok etkiledi; ülkede derin bir üzüntü ve öfke yarattı.
Soruşturma sonucu, Leningrad'da 1933/34 yıllarında gizli bir karşı-devrimci terörist grubun kurulduğu, bu gruba katılanların Zinovyev muhalefetinin
eski üyeleri olduğu, başlarında da sözümona “Leningrad Merkezi” diye birşeyin bulunduğu öğrenildi. Bu grubun amacı Komünist Partisi liderlerini öldürmekti. Kirov yoldaş ilk kurban olarak seçilmişti. Bu karşı-devrimci grubun üyelerinin ifadelerinden, yabancı kapitalist devletlerin temsilcileriyle bağları olduğu, onlardan para aldıkları ortaya çıktı.
Bu örgütün açığa çıkartılan üyeleri, Sovyetler Birliği Yüksek Mahkemesi Askeri Heyeti tarafından en ağır cezaya, kurşuna dizilmeye mahkum edildiler.
Bundan biraz sonra, “Moskova Merkezi” adında bir gizli karşı-devrimci örgütün daha varlığı ortaya çıktı. Ön soruşturmada ve duruşmada, Zinovyev, Kamenev, Yevdokimov ve bu örgütün diğer liderlerinin, taraftarlarına terörist düşünceyi aşılamada ve Parti Merkez Komitesi ile Sovyet Hükümeti üyelerinin öldürülmesi için tertipler hazırlanmasında oynadıkları alçakça rol açığa çıktı.
Bu insanlar öylesine bir ikiyüzlülüğe ve alçaklığa saplanmışlardı ki, S.M. Kirov'un katlini örgütleyen ve kışkırtanlardan biri olan ve katili elini çabuk tutmaya zorlayan Zinovyev, Kirov'un ölümünden sonra ondan övgü ile bahseden bir anma makalesi yazmış, bunun yayınlanması için ısrar etmişti.
Zinovyevciler mahkemede vicdan azabı çekiyormuş gibi yaptılar, ama ikiyüzlülüklerinden vazgeçmediler. Troçki ile bağlarını gizlediler. Kendilerini Troçkistlerle beraber faşist casusluk teşkilatlarına sattıklarını gizlediler. Casusluklarını ve yıkıcı faaliyetlerini gizlediler. Buharincilerle bağlarını ve faşizmin kiralık adamlarından kurulu bir birleşik Troçkist-Buharinci çetenin varlığını gizlediler.
Sonradan anlaşıldığına göre, Kirov yoldaşın katli bu birleşik Troçkist-Buharinci çetenin işiydi.
Daha o zaman, yani 1935'te, Zinovyev grubunun gizli bir Beyaz Muhafız örgütü olduğu ve üyelerinin Beyaz Muhafızlar gibi muamele görmeleri gerektiği anlaşılmıştı.
Bir yıl sonra, Kirov'un ölümünü fiilen, gerçekten ve doğrudan doğruya hazırlayanların, Troçki, Zinovyev, Kamenev ve suç ortakları olduğu öğrenildi. Bu kişiler, Merkez Komitesinin diğer üyelerinin de öldürülmesi için hazırlık yapmışlardı. Zinovyev, Kamenev, Bakayev, Yevdokimov, Pikel, İ.N. Smirnov, Mraçkovski, Ter-Vaganyan, Reingold ve diğerleri mahkemeye sevkedildiler. Bunlar açık delillerle karşı karşıya bırakılınca, sadece Kirov'u değil, bütün diğer Parti ve Hükümet yöneticilerini de öldürmek için hazırlık yaptıklarını açık duruşmada herkesin önünde itirafa mecbur kaldılar. Daha sonraki soruşturmalarda, bu alçakların casusluk faaliyetlerinde bulundukları ve yıkıcı faaliyetleri örgütledikleri tespit edildi. Bu adamların Partiye sadakatlerini ifade ederek büyük bir ikiyüzlülükle gizledikleri korkunç ahlaki ve siyasi düşkünlükleri, iğrenç ihanetleri, 1936'da Moskova'da yapılan mahkemede ortaya çıktı.
Bu katil ve casus çetesinin elebaşısı ve tahrikçisi, hain Troçki idi. Troçki'nin karşı-devrimci talimatlarını yürütmekle görevli yardımcıları ve ajanları, Zinovyev, Kamenev ve onların Troçkist artçılarıydı. Bu adamlar, emperyalist ülkelerin saldırısı halinde Sovyetler Birliği'nin yenilgisini sağlamak için çalışıyorlardı; işçi-köylü devletine karşı bozguncu faaliyette bulunuyorlardı; Alman ve Japon faşistlerinin aşağılık aletleri ve ajanları haline gelmişlerdi.
Kirov yoldaşın alçakça katline karışanların yargılanmasından Parti örgütlerinin çıkarması gereken en önemli ders, kendi siyasi körlüklerine ve siyasi vurdumduymazlıklarına son vermek, uyanıklıklarını ve bütün Parti üyelerinin uyanıklığını artırmaktı.
Parti Merkez Komitesi, Kirov yoldaşın alçakça katledilmesi bağıntısında Parti örgütlerine yolladığı genelgede şu direktifleri veriyordu:
“a) Biz güçlendikçe düşmanın ehlileşeceği ve zararsızlaşacağı yanlış varsayımından çıkan oportünist rahatlığa son vermeliyiz. Bu varsayım tam bir safsatadır. Düşmanlarımızın yavaş yavaş sosyalizme yaklaşacağı ve sonunda hakiki sosyalistler haline geleceği yolunda herkese garanti veren sağ sapmanın yeniden ortaya çıkmasıdır. Bolşevikler kazandıkları başarılarla yetinmezler, nöbette uyumamalıdırlar. Bizim rahatlığa değil, uyanıklığa, gerçek devrimci Bolşevik uyanıklığa ihtiyacımız vardır. Düşmanlarımızın, durumları umutsuzlaştığı ölçüde, Sovyet iktidarıyla mücadelede yenilgiye mahkum olanların son çare olarak başvurdukları aşırı yollara o kadar sıkı sarılacaklarını hatırlayalım. Bunu hatırlayalım ve uyanık olalım.
b) Parti tarihinin Parti üyelerine öğretilmesini, Partimiz tarihindeki bütün Parti aleyhtarı grupların, bu grupların Parti çizgisiyle mücadele yöntemlerinin, taktiklerinin ve daha da önemlisi, Partimizin bu Parti aleyhtarı gruplarla mücadelede kullandığı ve bu grupların yenilmesini, yokedilmesini sağlayan taktik ve yöntemlerin incelenmesini gerektiği şekilde başarmalıyız. Parti üyeleri, Partinin sadece Kadetlerle, Sosyal-Devrimcilerle, Menşeviklerle ve Anarşistlerle
değil, aynı zamanda Troçkistlerle, 'Demokratik Merkeziyetçiler’e, 'İşçi Muhalefeti'yle, Zinovyevcilerle, Sağ sapmacılarla, sağcı-solcu ucubelerle ve benzerleriyle nasıl savaştığını, onları nasıl yendiğini bilmelidir. Parti üyelerinin devrimci uyanıklığını tam olarak sağlamanın en önemli ve vazgeçilmez bir yolunun, Parti tarihinin bilinmesi ve anlaşılması olduğu asla unutulmamalıdır.”
Bu dönemin çok önemli olaylarından biri de, 1933'ten itibaren Parti saflarının tesadüfi ve yabancı unsurlardan temizlenmesi, özellikle Kirov yoldaşın alçakça katlinden sonra Parti üye kayıtlarının dikkatle tahkiki ve eski Parti kartlarının yenilenmesiydi.
Parti üye kayıtlarının tahkikine başlanmadan önce, birçok Parti örgütünde Parti kartları konusunda sorumsuzluk ve ihmalkarlık hüküm sürüyordu. Bazı örgütlerde, Komünistlerin kaydedilmesinde kesinlikle caiz olmayan tam bir kaos ortaya çıkmıştı. Bu tahammül edilmez durumdan, düşmanlar kendi kötü emelleri için yararlanıyor, ellerindeki Parti kartını casusluk, yıkıcılık vb. için bir maske olarak kullanıyorlardı. Parti örgütlerindeki birçok yönetici, yeni üye kaydı ve Parti kartlarının verilmesi gibi işlemleri önemsiz mevkilerdeki kişilere, çoğu zaman da güvene layık olup olmadıkları denenmemiş Parti üyelerine bırakmıştı.
Parti kartlarının kaydı, korunması ve verilmesi hakkında 13 Mayıs 1935'te bütün örgütlere yollanan genelgede, Merkez Komitesi, Parti üye kayıtlarının dikkatle tahkiki ve “kendi evimiz olan partide Bolşevik düzenin yerleştirilmesi” için bütün örgütlere talimat verdi.
Parti üye kayıtlarının tahkiki, siyasi bakımdan büyük önem taşıyordu. 25 Aralık 1935'te yapılan Parti Merkez Komitesi plenumu, Parti üye kayıtlarının tahkikinden elde edilen sonuçlar hakkında şu kararı aldı: Bu tahkikat, SBKP(B) saflarını sağlamlaştırmada çok önemli bir örgütsel ve siyasi tedbir olmuştu.
Parti üye kayıtlarının tahkiki ve Parti kartlarının yenilenmesi tamamlandıktan sonra, Partiye tekrar yeni üye alınmaya başlandı. Bu konuya ilişkin olarak SBKP(B) Merkez Komitesi, yeni üyelerin Partiye toptan alınmamasını, “Sosyalizm mücadelesinin çeşitli cephelerinde sınavdan geçmiş, özellikle işçiler ve ayrıca köylüler ve aktif aydınlar içinden seçilmiş gerçekten ileri ve işçi sınıfının davasına gerçekten bağlı insanların, ülkemizin en seçkin insanlarının” mutlaka tek tek Partiye alınmalarını istedi.
Partiye üye kaydı yeniden başlarken, Merkez Komitesi, Parti örgütlerine, düşman unsurların SBKP (B) saflarına sızma çabalarında ısrar edeceklerini akıldan çıkarmamaları talimatını verdi:
“Bolşevik uyanıklığı en yüksek dereceye çıkarmak, Leninist Partinin bayrağını yüksekte tutmak ve Parti saflarını yabancı, düşman ve tesadüfi unsurların sızmasına karşı korumak, her Parti örgütünün görevidir.” (SBKP (B) Merkez Komitesinin Kararı, 29 EylüI1936, “Pravda”, No. 270, 1936.)
Bolşevik Parti, saflarını temizleyip sağlamlaştırmak, Parti düşmanlarını yokederek ve Parti çizgisinden sapmalarla yılmadan savaşarak, her zamankinden sıkı bir şekilde Merkez Komitesinin etrafında toplandı. Parti ve Sovyet ülkesi, Merkez Komitesinin önderliğinde, şimdi yeni bir aşamaya, sınıfsız sosyalist toplumun inşasının tamamlanması aşamasına giriyordu.
Hiç yorum yok