Header Ads

Header ADS

Kemiğin Yağlısı Peşinde Koşanlar, 1

Ben küçükken mahalle kasabı vardı. Gece karanlıkta kasabın çöp tenekesini karıştıran köpeklerin dışında gündüzde kasabın önünde, kasaba kuyruk sallayan köpekleri görmekte gayet normaldi. Kasap arada bir elinde yağlı yağsız kemiklerle çıkar , köpeklerle oynaşır , konuşur, sonrada yağlı kemikleri seçtiği bir kaç köpeklere dağıtırdı. Diğerleri gider bu yağlı kemikleri yiyen bir iki köpek kasabın önünde yada içinde yan gelir yatarlardı. Cesaretin varsa kasaba sesini yükselt, hemen hırlarlardı…

Her nedense, günümüzde Siyonist-Evangelist Emperyalist kliğin Medyaya ve yazarlara kitleleri yönlendirme ve tavır oluşturma amacıyla harcadığı dolarlardan (iki sene once yasal bildirilen 320 milyon dolardı) nasibini almak, yada arttırmak için kıvranan bazı aydın geçinen kesimin tavırları bana hep bu kasabı ve yağlı-kemik için kuyruk sallayan köpekleri hatırlatır .

Gelin beraber inceleyelim bu “Aydın” geçinen kesimin yazılarını ve kararı okuyanlar versin.

1-Akşam gazetesinden Engin Ardıç

Hatırlarım yıllar öncesinden, Akşam Gazetesi köşe yazılarını okuyup anlayabilmek için belirli bir entellektüel seviyede olmak gerekliydi. Bu yazıyı okuduktan sonra bana verdiği intiba, bırak okumayı, Akşamda yazmak içinde entellektüel bir seviye kalmamış sanki.

Sayın Ardıç 9 Ağustos Tarihli, “ Dürüst Olun” başlıklı yazısından

“”İsrail saldırısının başladığı günden beri ……. …..Fakat bu bir savaştır, ve savaşlarda siviller de ölürler, kadınlar da, çocuklar da... Berlin bombardımanında hayvanat bahçesinin aslanları da kaplanları da, filleri de maymunları da ölmüştü. “”””


Sayın Ardiç uluslarası politikada “haklı ve haksız savaş” diye terimler vardır. İsrailin Lübnana karşı açtığı savaşla ikinci Dünya savaşı arasında , ikisininde “savaş” olma pratik gerçekliği dışında bir benzerlik yok. Aydın yazarlar olayları sadece onun pratiği olarak değil o pratiği doğuran nedenleri ve gelişmeleri inceleyerek pratiğin doğruluğu yada yanlışliği, haklılığı yada haksızlığı konusunda, pratiğin doğuracağı sonuçlar doğrultusunda vb yorum yaparlar. Sizse, pratiğin sonuçlarını katledilen sivilleri ve ölen çocukları, , “hayvanların bile” ölebileceği gibi insani olmayan duygusuzca bir karşılaştırma yapmışsınız. Bu sadece sizin konu üzerinde tek taraflılığınızın bir göstergesidir.

“””Evet, yazar, jeostratejik, jeopolitik, alafortanfonik açıları gözden geçirmek, değerlendirmek, yorumlamak zorundadır.”””

Bu cümlenin günümüz aydın bozuntularının kendini aydın olarak satma derdiyle Türkçeye uydurma kelime üretmesinin bir örneği olması yanında, bir yazarın yorumlaması gereken konuların temelde ne olduğu konusundada bilgisizliğinin bir göstergesidir.

Yazar ÖNCE olayın kendisini inceler, değerlendirir ve olay hakkında yorum yapacak bilgiye sahip olur. Bu bilgilere sahip olduktan SONRA bu edinilen bilgiler temelinde OLAYIN coğrafi bölgeyi ilgilendiren askeri-ekonomik-politik olası sonuçlarını inceleyip yorumlarını yapar. Ancak dedikya Ardiç bey zaten olayda “tarafını” seçtiği için bu bilgileri edinmesine gerek görmemiş ve nedense yazının sonuna kadar söylediği “alafortanfonik” incelemeleri de göremedim…

“””Gözden kaçırılan, ve benim de saldırının başından beri ısrarla altını çizmeye çalıştığım bir başka gerçek var: Bizim burada, oturduğumuz yerden yapacağımız “insani edebiyatın” bu olayda hiçbir “kıymet-i harbiyesi” yoktur. Hiçbir İsrail yöneticisi, Türk basınını izleyip orada çıkan yorumlara göre politika değiştirmez. Pek pek Mossad bunun çetelesini tutar, bize karşı olanlar, olmayanlar şeklinde, o kadar.”””

Demekki Ardiç bey kasabın bekçisininde hangi köpek daha iyi kuyruk salladığının ve kasaba sesini yükseltenlere hangilerinin hırlayacağının izlendiğinin çook iyi farkında…

“””Bir önemli nokta daha: “Eşit güç kullanılsın” demek, salaklıktır.Yani Hizbullah on beş Yahudi öldürdü, Tsahal da (İsrail ordusu) on altıyı geçmesin...”””

He be Ardiç bey bu kadar kalın kafalımı senin okuyucuların? “Eşit güç kullanılsın” denilirken bahsedilen “güç” tür, yani elinde bulunan, kullanılan araç ve gereçler, yani askeri silahlardır. Vurgulanan iki tarafın “silah gücünün” eşitsizliğidir. “Eşit güç kullanılsın” diyenlerin saflığı gene insani olması açısından affedilebilecek bir saflıktır. Ama sizin “eşit güç kullan” sözünün içeriğini, kullanılan “güç”lerin sonucu olan “insan kayıpları ” eşitsizliğine değiştirmeniz ya sizin bir yazar olarak affedilmeyecek bir Cahilliğinizin” yada,bunu diyenlere sizin kullandığınız kelime ile, Salaklığınızın bir göstergesidir.

“”””Herif durduğu yerde sivil hedefe saldıracak... Sabah kalkıp işine gelmekten başka bir suçu olmayan sekreter kızcağızları öldürecek... Koca bulmak için çırpınan zavallı Claire, Samantha, Miranda, Charlotte güme gidecek... Herif Tel Aviv belediye otobüsüne bomba koyacak, pazara giden Rebeka kucağında emzikli Mişon’la can verecek... Herif, “İsrail devleti yokolacaktır” diye çığlıklar atacak... Herif utanmadan ve sıkılmadan “Yahudi soykırımı olmamıştır, yalandır” diyecek... Ve karşı tarafın da eli armut toplayacak!””””””

Herşeyden önce Lübnan olayının başlangıcında sivil hedefe saldırma diye bir olay yok.. Güncel olan konu Lübnan. Ancak kasabın bekçisinin gözlediğini bilen Ardiç bey Lübnan olayını bırakıp konuyu Filistin olaylarına getirmiş ve bundada “taraflılığını “ belirtmiş. Ve gene “olay(lar)ın kendisini” incelemeden taraflı olarak yorumlarını yapmış.

Filistin olaylarına da kısaca deyinelim belki Ardiç bey bir şey öğrenirde bilinçli olarak sallar…

İşgal “saldırıyı” gerektiren, “saldırı” işlevini içinde taşıyan bir hareketdir . Kaçınılmaz olarak “saldırı” kendisinin zıttı olan “savunma”yı yaratır. Savunmada zorunlu olarak saldırıyı yaratır. Örneğin Kurtuluş savaşında İşgalcileri ülkeden atmak için dedelerimizin ülke Savunması Saldırıyı gerekli kılmıştır. Filistin e baktığımızda, Filistinliler İsraili işgal etmemiştir, yani “saldırı” işlevini Filistinliler başlatmamıştır. Filistini İsrailliler İşgal etmişlerdir. Yani Saldırıyı yapanlar İsraillilerdir savunmaya geçen Filistinlilerdir. Eğer haberiniz yoksa hatırlatalım Filistin hala İşgal altındadır. Yani Filistinliler hala SAVUNMADAlardır.

Bu yüzden “Herif durduğu yerde sivil hedefe saldıracak...” demeniz, bütün Siyonist/Evangelist medyanın yaptığı gibi , İsraili “savunmada” Filistini “saldırıda” olarak gösterme çabasından başka bir şey değildir. Burda “siviller”i ilave etmeniz gene İsrailin saldırılarının temelini “sivilleri koruma” kılıfı altına sokmaya çalışmanızdandır.

Belki biz rahat koltuklarımızda o günlük işgal, baskı, işkence, katliam yaşamını tecrübe etmediğimizden onların psikolojik durumunu bilmeden “maval” okuyor olabiliriz. Ama “Siviller” konusunda benim görüşüm yıllardır hiç değişmedi.

Terör ve Terörizm nedir ? yazımdan bir alıntıyla görüşümü açıklayım.Terörizm sivillere ve sivil hedeflere karşı bilinçli olarak kullanılan şiddetdir. NE “AMAÇ” , KULLANILAN “YÖNTEMİ” HAKLI YAPAR, NEDE KULLANILAN YÖNTEM VE ARAÇ, HAREKETİ BELİRLER.. BELİRLEYİCİ OLAN, HAREKETİN SONUCUDUR. KULLANILAN YÖNTEM VE ARAC, hareketin belirleyici özelliğini, yani SONUCUNU değiştirmez. Kullanılan, bir kişi tarafından atılan 10 liraya mal olan bomba da olabilir, uçaktan aşağı bırakılan, milyonlarca dolarlık bombalar da olabilir. Sonuçta yok olan sivil insanlar sa o hareket “terörizm” dir.
“Sivil hedeflere saldıracaksın ama kendin de askeri hedef göstermeyeceksin, sekiz çocuklu ailenin alt katına roketatarları dizeceksin, sonra da bombayı yiyince “İsrail sivilleri hedef alıyor” diye ağlayacaksın... Atma Arap, din kardeşiyiz!””” diyor Ardiç bey.

Atma Ardiç bey atma aynı memleketliyiz. Eğer sivillerin öldürüldüğü bir tane binadan yada evden silah yada silahlı birisi ölü yada sağ olarak çıksaydı bütün Televizyonlar ve Gazetelerde boy boy, satlerce ve günlerce yayınlanırdı. Sizin kaynağınız ne bir “gazeteci! Yazar! Olarak? Nerden alıyorsunuz haberleri?

Ne acıdırki ölenler sadece istatistik bir rakamlar olmakda ancak bu rakamlar yorum yapabilene kimin daha çok sivilleri hedef aldığı ve öldürdüğü konusunda bazı bilgiler verebilir.

Hizbullah Ölü sayısı 65
İsrail asker Ölü sayısı 110

Lübnan Sivil ölü sayısı 1020
İsrail Sivil ölü sayısı 41

Lübnan Sivil yaralı sayısı 3600
İsrail ağır yaralı sayısı 93 toplam 1200 hafif yaralı

Bu istatistiğe bakınca Sen de atma Türk gazetecisi, seninle de meslekdaşızdiyen Ardiç beye “yedi senelik gazetecilik eğitiminden sonra eğer seninle “meslekdaş” olacaksam, senin gibi “satma” yerine , gazetecilik yapmıyorum ama, Türk gazetecisi olarak “Atma” yı yeğlerim.

Ne ilginçtirki Ardiç bey sivillerin ölümü üzerine yazdığı “şiirimsi” yazıda (şair olamam demiş gerçi) hep İsrailli sivillerden bahsetmiş. Hiç hemen hergün evleri buldozerle başlarına yıkılan, kurşunlanan, bombalanan, hapse atılan, taş attı diye dirsekleri taşla kırılan, babası gözleri önünde katledilen, annesi gözleri önünde sürüklenen, elektriği suyu kesilen, bahçeleri talan edilen ...Filistinli çocuklardan bahsetmemiş… Neden aceba?

“Sadık üyelik” peşinde koşan “gazeteci-yazar taklitcileri” İsrailin “savunmada” olduğunu üstü kapalı belirtmek için, bir de Filistin olayı ile hiç bağlantısı olmayan İran başkanının yada benzer başka birinin “İsrail Devleti yok olacak” vb sözlerini tekrarlarlar. Ama bu arada Filistinle direk ilgisi olan İsrailde, hem dini olarak etken olan , hemde parlementonun üçte bir koltuğunu işgal eden, “Arapların yılan olduğunu ve öldürülmesi gerektiğini, Filistinli çocukların öldürülmesinin dini olarak suç olmadığını “ söyleyen ve belirten Haham Munir Lao, Mordekhai Elyaho ve İsrail Shas Parti Lideri Haham Ovadıa Youssef gibilerin yazılarına hiç yer vermezler. Neden aceba?
“””Onlara acımak yasaklanmıştır. Onlara misil gönderip yok etmelisiniz. Onlar şeytandır ve lanetlenebilir. Arab tohumlarını..harca ve yok et... harab et ve dunya yüzünden sil" İsrail Shas Parti Lideri Haham Ovadıa Youssef , Nisan 10, 2001
http://news.bbc.co.uk/2/hi/middle_east/1270038.stm BBC news


“Neden aceba” lara cevabı okurlar versin. Ben gene çocukluğumda, bize kocaman gelen, bir yanda futbol, bır yanda misket oynadığımız, bacılarımızn ip atladığı, parke taşlı, daracık sokak başındaki kasabı, ve yağlı kemikleri almak için her numarayı çeken kangalından tazısına kadar değişik sevimli köpekleri hatırlayıp mazime döneyim.

Erdogan Ahmet
Ağustos 12, 2006

4 yorum:

  1. Herif durdugu yerde sivil hedefe saldiracak... Sabah kalkip isine gelmekten baska bir sucu olmayan sekreter kızcagizlari öldürecek... Koca bulmak icin cirpinan zavalli , Charlotte güme gidecek... Herif Tel Aviv belediye otobüsüne bomba koyacak, pazara giden Rebeka kucaginda emzikli Mison lar can verecek... Herif, israil devleti yokolacaktir diye cigliklar atacak... Herif utanmadan ve sikilmadan Yahudi soykirimi olmamistir, yalandir diyecek... Ve karsi tarafin da eli armut toplayacak!
    Sivil hedeflere saldiracaksin ama kendin de askeri hedef göstermeyeceksin, sekiz cocuklu ailenin alt katina roketatarlari dizeceksin, sonra da bombayi yiyince israil sivilleri hedef alıyor diye aglayacaksın... Atma Arap, din kardesiyiz...
    2002 yılının nisan ayinda, Suudi televizyonunda seyh Saad El-Buraik demisti ki, Filistinli Müslüman kardeslerim, Yahudiler’e acimayin, kanları, paralari ve karilari size helaldir...Bütün Arap ülkeleri ve iran, israil devletinin varlıgini ve yasama hakkini tartisma konusu yapmaktan vazgecmedikleri ve iyi niyetlerini de kanitlamadiklari sürece bu savas bitmez. islam köktendincileri cihattan vazgecip uslanmadiklari sürece de bu savas bitmez. Yahudi köktendincileri Arap cocuklarina insan gözüyle bakmadiklari sürece de bitmez. (buraya kadar yazanlar Engin Ardic in iki yazisindan alintidir)
    benim ekleyeceklerim,hic birsey göründügü gibi degildir,yakindan incelenirse renklerin siyah beyaz olmadigi grinin tonlari görülebilir,bu bana Sezen Aksu nun bir sarkisini hatirlatiyor, masum degiliz hicbirimiz.....yarin öbür gün bizde buna benzer sebeplerle kuzey iraka girebiliriz,lütfen olaylara objektif bakmaya ve akilci olmaya calisalim.......http://gaykedi.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Gaykedi, ya sen okumayi bilmiyorsun yada okudugunu anlamayi.

    Iyice oku ondan sonra yaz.. Papagan gibi Ardic satilmisinin soylediklerini tekrar etme...

    YanıtlaSil
  3. En son rakamlar
    SİVİL ÖLÜ SAYISI
    LÜBNAN 777 ÖLÜ, 300 E YAKINI COCUK
    İSRAİL 39 ÖLÜ

    ASKER ÖLÜ SAYISI
    LÜBNAN 68 ÖLÜ
    İSRAİL 157 ÖLÜ

    YARALI SAYISI
    LUBNAN 4051
    İSRAİL 860

    DÜŞÜNEBİLEN BEYİNLER İÇİN YETERİ KADAR BİLGİ VERİR

    YanıtlaSil
  4. Birikim dergisinin son sayısının sunuş yazısına yazar Namık Kemal'den bir alıntı cümle ile başlamış. Emperyalist-Siyonist çeteye uşaklık edenlerin durumunu çok iyi yansıttığı için buraya yazıyorum:

    "Köpektir zevk alan sayyad-ı biinsafa hizmetten."

    YanıtlaSil

Blogger tarafından desteklenmektedir.