Header Ads

Header ADS

Yeni -Demokrasi ve Yeni Dünya Düzeni -II

Dolaysız Kolonicilik (sömürgecilik)

Irk üstünlüğü teorisi; “gelişmiş” ve “ilkel” halklar


Sömürgecilik kültürel hıyerarşi ve üstünlük doktrini öğretisi ni temel alarak, politika ve pratiklerini belirlemiş, haklı göstermiş, ve onaylamıştır. Direk Sömürgecilik uzak bölgelerin askeri olarak işgal edilmesi ve kontrolünün eline geçirilmesi, Sömürgecilerin vatandaşlarının bu işgal edilen topraklara yerleştirilmesi olarak yaşanmıştır tarihte,Sömürgeciler bu işgal ettikleri bölgelere yerleştirdikleri ıthal-vatandaşları yoluyla, bu ülkelerin kültürlerini ve çoğu zamanda tüm halkını yok ederek, ülkenin varolan bütün zenginliklerini talan etmişlerdir.
""Diğer toprakları "keşfeden" ve fethedenler, onların varlıklarına ve zenginliklerine hak sahibi oldular. Fethedilen (toprakların) insanları köleler olarak kullanıldı, diğer topraklara sürüldü yada fethedenlerin toplum ve kurumları içine assimile edildi"""Vine Deloria, Jr. (1983)
İşgalciler, işgallerine ırkçı kılıflarını geçirip kendilerinin diğerleri, yani yore halkı üzerinde politik hakimiyetlerini yasallaştırmışlar. Işgalin askeri güç olarak gerçekleştirildiği gibi politik ve sosyal hakimiyetlerinin de yasallaşması, hep askeri güç kullanarak gerçekleştirilmiştir. Bu yöntemle işgal edilen ülkenin insanlarının köleleştirilmesi, ve köleleştirilen insanların kendi yer altı ve yer üstü kaynaklarının sömürülmede kullanılması, yani amaç gerçekleştirilmiş oluyordu.

İşgal edilen ülkenin KÜLTÜRÜNÜN yok edilmesi, ülke halkının boyunduruk altına alınması yolunda, her zaman işgalcilerin ilk adımı olmuştur.. Kendi kültürlerini üstün gören Sömürgecilerin, işgal ettikleri ülkenin halkını “medeni” yapma kılıfı adı altında, kendi sözde “üstün” kültürlerini bölge halkına kabullendirme gene zor kullanarak olmuştur. Bölge halkının kültürel değerleri, yaşam biçimleri, yaşam değerleri, dilleri ve dinleri, İşgalcilerin ki ile değiştirilmiş oldu.

Bu dönemde hristıyan misyonerlerin, ve işgal için kamu oyu yaratmada, asker toplamada, kiliselerin rolü ve yönlendiriminin küçümsenmemesi gerek.
""....... Sömürgecilik temelde bir şeye dayanır: toprak ele geçirmek " Edward, Culture and Imperialism,
Bu iddianın, asıl amacı ortaya dökmemesi nedeniyle, tam tersine, Sömürgecilerin asıl amacı sadece toprak ele geçirmek değil, o toprakların altında ve üstünde olan, insan gücü dahül her değer in sömürülmesini hedeflemişltir. Işgalciler gelişen ekonomilerinin ihtiyacı olan ham maddelere, köle iş gücüne, ve ürettikleri mamulleri satacak pazarlara olan ihtiyaçlarını karşılamak amacında idiler. Yani medeniyet taşıma değil. Emperyalistler genellikle bu ülkelere milyonlarca para yatırdıklarını, ve bölge halkının yaşam standartlarını yükselttiklerini savunurlar. Gerçek bunun tam tersini, yüzyıllar sonra hala var olan ve eski Sömürgelerde göstermektedirki işgalciler köleleştirdikleri bölge halkını, onlara aıt olan doğal kaynakların çıkartılmasında ve işlenmesinde çalıştırarak mümkün olabilecek en büyük karları sağlamış ve ülke dışına çıkartmışlardır.
""... Sömürgeciler, Sömürge olacak “diğerleri” ni yaratarak,Sömürge olacakların zıttı olan kendilerini yaratmışlardır."" (Said;2000)
Kılıf, haklı çıkarma, (Justification) ve kılıfı onaylama (rationalization) ; “vahşilere” “medeniyet ” getiriyoruz. Bir halkın Sömürge edilebilme kılıfının, işgalin haklılığı ve onayı için, belirli ön yargıların, kötü niyetli, “diğerleri” nin yaratılması gerekir. Ne zamanki bu ön yargılar ve kötü niyetli “diğerleri” ve onlardan korku kamu oyunda gerek manipulasyonlarla gerek provokasyonlarla yaratıldı, işte o zaman işgal, ve o işgali takip eden her türlü hareket, katliam, baskı ,vb hazırlanmış olan kılıfın, yani hareketin haklılığı ve onayı içerisine girer. İşgal döneminde yapılan katliamlar işkenceler ve hapishaneler savunma kılıfı içerisine girmiştir hep.

İşgal edilen toprakların yerli halkının köleleştirilmesi, yada ücretli köle olarak çalıştırılması ise, onların “tembel” ve bizim insanlarımız kadar üretemeyen “beceriksizler” olarak nitelenme kılıfına girmiştir. İthal ettikleri kendi vatandaşlarına da yüksek ücretler vermek için de kılıf hazırlanmış olur böylece.

İşgal edilen ülkenin halkını teknik bir özelliği olmayan işçi olarak çalıştırmakla, ve onların bilgi ve tecrübe edinmesini engellemek, bu soygunun devam etmesi için uygulanan bir taktik olmuştur.

Ayni şekilde ve buna bağımlı olarak, ülkenin doğal kaynaklarını ve insan gücünü sömüren koloniciler zenginleşirken, bölge halkı fakir , ve işgalcilerin eline bakar, ve onlara bağımlı hale getirilmiştir. Bilinçli olarak alınan bu önlemle, ve kullanılan yöntem sonucu İşgalcilerin “üstün” olduğu ırkçı görüşü güçlendirilmiş ve gene işgal in haklılığı kılıfı onaylanmış, aslında onların zengin olma nedeni bu insanlara ait olan yeraltı ve üstü kaynakların sömürülmesi olduğu gerçeği de böylece ırkçılığın arkasında gizlenmiştir. Yani batı yarattığı eşitsizliği kendi ırkçı “üstünlüklerini” güçlendiren bir gerçek olarak görmüş ve sunmuştur.
…..caddeler temiz ve halk temiz.. hepsi iyi giyinmiş ve beslenmiş………. “ göçmen)kolonicilerin vatandaşlarının bölgesi şehri iyi beslenmiş bir şehir…..; her zaman iyi şeylerle dolu…….. Göçmen şehri yabancılardan oluşan beyazların şehri... 
“yerlilerin şehri çökmüş bir köy, dizleri üstünde bir şehir………..niggerların ve kirli pis Arapların olduğu bir şehir…..”(Fanon;1963)
Görüldüğü gibi direk işgal ve direk kontrol olan Sömürgeci emperyalist döneminde ülkelerin gerek toprak, gerekse insan gücü sömürüsünün gerçekleşmesinde atılan adımların başında gelen İŞGAL, ve onu takip eden gelişmeler yaratılan “ırkçı kılıflara” dayanmıştır.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.