Okulların Milliyetlere Göre Ayrılması Üzerine Bir Kez Daha - Lenin
Marksistler, egemen çevrelerin ve Sağ Oktobrist partilerin kaba gerici milliyetçiliğinden, burjuva ve küçük-burjuva partilerinin az çok inceltilmiş (arıtılmış) ve kılık değiştirmiş milliyetçiliğine kadar her türden biçimleriyle milliyetçiliğe kararlılıkla karşı çıkarlar.
Gerici ya da Kara-Yüz milliyetçiliği, bir ulusun ayrıcalıklarını korumaya, diğer tüm ulusları daha az hakka sahip, hatta hiçbir hakka sahip olmayan daha aşağı bir statüye mahkum etmeye çalışır. Tek bir Marksist, hatta tek bir demokrat bile bu milliyetçiliğe azami düşmanlıktan başka bir şekilde yaklaşamaz.
Burjuva ve burjuva-demokrat milliyetçiler lafta ulusların eşitliğini tanırlar, ancak pratikte (çoğunlukla gizlice, halkın arkasından) uluslardan biri için belirli ayrıcalıklar için dururlar ve her zaman “kendi ulusları için” daha büyük avantajlar sağlamaya çalışırlar; kendi” ulusu (yani, kendi ulusunun burjuvazisi için); ulusları bölmeye ve ayırmaya, ulusal ayrıcalıkları güçlendirmeye vb. çabalarlar. Burjuva milliyetçileri, en çok “ulusal kültür”den bahsederek ve bir ulusu diğerinden ayıran şeyin altını çizerek, çeşitli ulusların işçilerini böler ve onları “milliyetçi" sloganlar”la kandırırlar.
Sınıf bilincine sahip işçiler, tüm ulusal baskılara ve tüm ulusal ayrıcalıklara karşı savaşırlar, ancak kendilerini bununla sınırlamazlar. Hepsine karşı, hatta en arıtılmış milliyetçiliğe karşı savaşırlar ve yalnızca birliği değil, aynı zamanda tüm ulusların işçilerinin gericiliğe ve tüm biçimleriyle burjuva milliyetçiliğine karşı mücadelede kaynaşmasını savunurlar.
Görevimiz ulusları ayırmak değil, tüm ulusların işçilerini birleştirmektir. Bayrağımız “ulusal kültür” sloganını değil, tüm ulusları daha yüksek, sosyalist bir birlik içinde birleştiren ve sermayenin uluslararası birleşmesi ile yolu şimdiden döşenmekte olan uluslararası kültürü taşımaktadır.
Küçük-burjuva, dar kafalı milliyetçiliğin etkisi, “kültürel-eğitim özerkliği” denen şeyi, yani eğitim işlerinin (ve genel olarak ulusal kültür meselelerinin) devletten bireysel uluslara transferini savunan bazı “müstakbel sosyalistler”i etkiledi. Doğal olarak, Marksistler ulusların bölünmesini amaçlayan bu propagandaya karşı savaşırlar, bu inceltilmiş milliyetçiliğe karşı savaşırlar, okulların milliyetlere göre ayrılmasına karşı savaşırlar. Bizim Bundcularımız ve daha sonra tasfiyeciler, Programımıza doğrudan karşıt olarak “kültürel-ulusal özerkliği” desteklemek istediklerinde, sadece Bolşevikler tarafından değil, aynı zamanda Parti yanlısı Menşevikler (Plehanov) tarafından da kınandılar.
(...)
Sosyalizmin milliyetçiliğe uyarlanmasını istemiyoruz. Tam demokrasiden, dillerin tam özgürlüğünden ve eşitliğinden yanayız, ancak “eğitim işlerinin milletlere devredilmesi” veya “okulların milliyetlerine göre ayrılması” önerisine ne olursa olsun destek vermiyoruz.
(...)
Çeviri
Erdogan A
Ağustos 2021
Lenin "Ulusal Sorun ve Bundçular Üzerine" kitabının hazırlık çalışmalarından alıntı bir çeviri.
Hiç yorum yok