Header Ads

Header ADS

Sovyet Kadınları - Sosyalist Toplumun Eşit İnşacıları

N.V. Popova

KADINLAR HÜKÜMET VE KAMU ÇALIŞMALARINDA ETKİLİ BİR YER  ALMAYA BAŞLIYOR

Sovyet Cumhuriyetinde Proleter devrimin  zaferinin bir sonucu olarak, "kadınları alt bir konuma sokan yasaların izi bırakılmadı". " V. I. Lenin, Collected Works, 3rd Russ. ed., Vol. XXIV,P. 468.

Ekim Devrimi'nin büyük Tüzüğü, Çalışan ve Sömürülen İnsanların Hakları Bildirgesi, kadın sorununun gerçek çözümü müjdesini verdi. Hiçbir parti, hiçbir zaman, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin yaptığı ve yapmaya devam ettiği gibi, kadınların kurtuluşu için  mücadele etmedi. Lenin "Bir tane bile başka devlet, en ilerici cumhuriyet, en ilerici demokratik burjuva devleti bile, kadınlara tam eşitlik sağlamadı. Öte yandan, Rusya Sovyet Cumhuriyeti, kadın eşitsizliğinin tüm yasal izlerini derhal ortadan kaldırdı ve istisnasız ve tek darbeyle kadınlar için kanun önünde tam eşitliğini sağladı, “dedi. V. I. Lenin.""·Vol. XXV, p. 63.

Sovyet iktidarı kurulur kurmaz, kadınlar için tüm sivil engeller kaldırıldı ve Bolşevik Partisi, çalışan kadınları ve köylü kadınları ülkenin idare kadrosuna çekmek için çalışmaya başladı.

Lenin Ekim Devrimi’nden hemen önce “Biz hayalci değiliz” diye yazdı. "Biz her işçinin ya da yemek pişirenin şu anda devletin idaresini üstlenemeyeceğini biliyoruz.... Biz sınıf bilinçli işçiler ve askerlerin devlet idaresi konusunda iş eğitimi uygulanması gerektiğini biliyoruz ve bunun hemen başlatılması gerekir, yani , bütün emekçiler, bütün yoksullar hemen bu iş için eğitilmeye başlamalıdır .”V. 1: Lenin, Selected Works, Vol. VI, Moscow 1935,p. 273.

Halkın yaratıcı güçlerine derin bir inancı olan Lenin şöyle yazıyordu: “Emekçi kadınlar ve köylü kadınlar arasında, örgütlenebilen insanlar arasında, tahmin ettiğimizden çok daha fazla pratik biçimde örgütlenme yeteneğine sahip insanların olduğuna hiç şüphe yok." V. I, Lenin, Selected Works., Two-Vol. ed., Vol. II,Moscow 19"/r, p. 499.

"Devlet Kontrolü"nde JV Stalin'e notunda, Lenin şöyle yazmıştı:
"Kanımca, kontrol kararnamesine aşağıdakileri eklemesi gerekir: 
1) İşçilerin katılımının merkezi (ve yerel) organlarının kurulması. 
2) Yasal kurallar gereğince proleter nüfustan delegelerin sistematik katılımı, bu delegelerin 2 / 3 si oranının kadın olması şarttı. ”
V. I. Lenin; Collected Works, 3rd Russ. ed., Vol. XXIX;p. 379 
Lenin,  kadınların en aktif ve geniş katılımı olmadan sosyalist bir toplum kurmanın imkansız olduğunu sürekli olarak vurguladı..

Lenin'in fikirleri Stalin tarafından daha da geliştirilmiştir. "Çalışan kadın," diyor Stalin "sanayi işçileri ve köylüler, kadın işçi sınıfının en büyük rezervlerinden birisidir, nüfusun yarısının büyük bir kesimini temsil eden bir rezerv teşkil eder. Bu kadın işçi rezervinin, işçi sınıfı hareketi ile mi yoksa ona karşı mı olduğu,proleter hareketin, proleter devrimin zaferini ya da yenilgisini, proleter hükumetin zaferi ya da yenilgisi anlamında kaderini belirleyecektir. Bu nedenle Proletaryanın ve onun öncüsü Komünist Partisi nin birinci görevi, kadınları, kadın işçileri ve köylüleri, burjuvazinin etkisinden kurtarmak, onları siyasal olarak eğitmek ve kadın işçi ve köylüleri proleterya bayrağı altında örgütlemek için sıkı bir mücadele yürütmektir.
“Ama çalışan kadınlar” diyerek devam ediyor Stalin  ”rezerv işçi olmaktan daha fazladırlar.  Eğer işçi sınıfı doğru bir politika izlerse, kadınlar burjuvaziye karşı işçi sınıfının  bir ordusu haline gelirler ve gelebilirler. Kadın rezerve emek gücünü, proletaryanın büyük ordusu ile omuz omuza savaşan bir köylü  işçi kadın ordusuyla kaynaştırmak- işçi sınıfının - en önemli ikinci görevidir. " Joseph Stalin, 'A Short Biography, Moscow 1947,pp. 10.)-04
Lenin'in ve Stalin'in kadın sorusuna yaklaşımını ve çözümünü bilmesi, bilgeliği ve perspektifi  SSCB'de muzaffer Sosyalizm ve yavaş yavaş Komünizme doğru ilerleyen bu ülkenin, bu başarılarda kadının oynadığı ve oynamakta devam ettiği büyük  rolünde görülebilir.
Bolşevikler, “sihirli araçlara” sahipler" diyordu VI Lenin, " bunlarla, bir darbede, kapitalist devletin sahip olamadığı veya sahip olamayacağı bir şekilde, devlet aygıtının gücünü on kat artırabilirler. 
“'Bu sihir, devletin yönetiminin günlük çalışmalarında fakirlerin, yoksulların yer alması, onlarla paylaşılması anlamına gelir.” V. I Lenin, Selected Works, Vol. VT, Moscow 1935,p. 272.
Kitlelerin girişimi ve etkinliği için geniş kapsamı içeren Sovyet sisteminin ilkelerini detaylı bir şekilde açıklayarak, Lenin tekrar tekrar  " kadınların nüfusun yarısını oluşturması ve çalışan kadınların büyük bir kısmı bu mücadele içine çekilmeden kitleleri siyaset içine çekmenin mümkün olamayacağını ve   aynı zamanda çalışan kadınların geniş bir kesimi yer almadan, sosyalist bir devrimin olamayacağını" vurgulamıştır. V. I. Lenin, Collected Works, 3rd Russ. ed., Vol. XXIII,p. 285.

Bolşevik Partinin rehberliğinde işçi sınıfı, Lenin ve Stalin'in belirlediği görevlerini başarıyla yerine getirdi. Çalışan kadınlar için eşit politik hakların getirilmesi, kadın kitlelerinin devlet faaliyetlerine katılımını sağlama yönünde atılmış önemli bir adımdı. Yüz binlerce ileri düzeyde işçi kadın ve köylü kadın, yeni toplumun aktif inşacıları oldular.

Bolşevik Parti, Sovyet hükumetinin kadın işçileri ve köylüleri siyasi faaliyetlere çekme çabalarında öncülük etti. 1918 sonbaharında, Parti örgütleri tarafından kurulan "İşçi Kadın Komiteleri", fabrika kadın-işçileri ve köylüler bölümleriyle desteklendi. Siyasi eğitimin yanı sıra, bunların işlevleri, kadınların devlet organlarının ve sendika ve kooperatif kuruluşlarının pratik çalışmalarına katılımını sağlamaktı.

Kasım 1918'de Moskova'da ilk Bütün Sendikalar İşçi ve Köylü Kadın Kongresi düzenlendi. Ülkenin İç Savaş sancısı içinde olmasına rağmen, devlet dairesi çalışanlarını, posta ve telgraf çalışanlarını ve memurları temsil eden delegeler dde dahil olmak üzere,1147 delege katıldı. Tartışılan sorunlar arasında: kadınların endüstriyel üretimdeki ve evdeki rolü, kadın ve çocuk emeği ve sosyal eğitimin görevleri yer aldı. Kongrede kabul edilen karar, çalışan kadınların her türlü biçim ve tezahüründe devrimci mücadelede aktif rol almasının şart olduğunu ilan etti.

Stalin Yoldaşının yazdığı gibi bu kongre, "Partimizin  işçi kadınlar arasındaki çalışmasında bir dönüm noktasıydı. Bu kongre tarafından sunulan paha biçilemez hizmet, Cumhuriyetimizin işçi kadınlar ve köylülerin arasında siyasi eğitimin örgütlenmesi için temelin atılmasın daydı. . " J. V Stalin, Collected Works , Russ. ed., Vol. V, p. 319.

Proleter ve köylü kadınlar arasında çalışma sorunları, Bolşevik Parti kongrelerinde, Sovyet sisteminin kaderinin dayandığı çözümün ana sorunlarıyla birlikte tartışıldı.

Mart 1919’da İç Savaş’ın ve silahlı dış müdahalenin zirvesinde düzenlenen Sekizinci Parti Kongresi’nin gündemindeki ana noktalar, orta köylülüğe yönelik politikalar ve Kızıl Ordu nun inşasıyla ilgili sorunlardı. Kongre aynı zamanda kadınlar arasında çalışmaya en ciddi dikkatin verilmesinin gerekliliğine de işaret etti. Kabul edilen karar şöyle diyor:
 “Çalışan kadınların ve köylü kadınların Komünizm mücadelesine ve Sovyet sisteminin ilerlemesine katılmasını sağlayarak güçlerimizi pekiştirmenin gerekliliğini kabul ederek, Parti'nin Sekizinci Kongresi tüm Parti Komitelerine bu görevi yerine getirmek için pratik adımlar atma çağrısını yaptı.  " Resolutions and Decisions of t.he C.P.S.U.(B.), Russ. ed., 1940, Vol. I, p. 311.1940, Vol. I, p. 311.
Kadınlar arasında çalışmayla ilgili başka bir karar, Parti ve Sovyet Hükumetinin yüzleştiği acil görevlerin tartışılmasıyla bağlantılı olarak, bir yıl sonra Dokuzuncu Parti Kongresinde (Mart 1920 ) kabul edildi. On Birinci Parti Kongresi, 1922'de, ülkedeki yeni yaşam koşulları altında, çalışan kadınların ve köylü kadınların mümkün olan en geniş kitleleri arasında Partinin politik etkisinin artırılmasının özel önemini vurguladı. Kararda, kadın işçilerin sendikalara katılmaları için her türlü çabanın gösterilmesi ve sendikalara ve Sovyet devlet organlarına seçilmeleri gerektiği söylendi. Kongre Köylü kadınların tarımsal üretimin arttırılması ve çiftlik kooperatiflerinin geliştirilmesinde oynayabilecekleri rolü vurguladı. Bir yıl sonra düzenlenen On ikinci Parti Kongresi, "kadınlar arasındaki çalışmalarda kayda değer başarılar kaydetti" ve işçi ve köylü kadınların Parti'nin, Sovyet ve sendikaların çalışmalarına, ve kooperatif örgütlerine çekilme çabalarının artırılması gerektiğini belirtti. …. ”  Kongre, Rus vatandaşı olmayan kadınlar arasında çalışılmaya özel önem verdi.  (Resolution and Decisions of the C.P.S.U.( B.), Russ ed.,1940, Vol. I, p. 620.1940, Vol. I, p. 620)

Parti Merkez Komitesi tarafından hazırlanan "İşçi ve Köylü Kadınları arasında Çalışma Üzerine" kararı On üçüncü Parti Kongresinin kararına uygun olarak, kısmen şöyle yazıyor:

"... Kongre, Partinin tüm çalışmalarının işçi ve köylü kadınların Partide, Sovyet lerde, sendika ve kooperatiflerdeki aktif katılımının mevcut kapsamının yeterli olmaktan çok uzak olduğu gerçeğine dikkat çekmeyi gerekli görmektedir, ve bu nedenle Partinin işçi kadınlar ve köylü kadınlar arasında çalışmaya devam etmesinin asli önemi vardır. Kapitalist toplumdan miras kalan kadına yönelik muhafazakar tutuma karşı mücadele vermelidir.

 " Bizim Parti örgütlerimiz bu konuda örnek göstermede ilk sırada olmalıdır. Yoldaş Lenin’in dediği gibi,“ sosyalist toplumun inşası , kadınların tüm eşitliği sağlandığı, yeni işlerimizi küçük, heves kırıcı, verimsiz çalışmalardan kurtulmuş kadınlarla birlikte çalışarak başarılabilir.

“Komünist Partinin işçi ve köylü kadınlar arasındaki çalışmaları, Leninizmin ilkelerinin, Komünist Partinin çalışmalarında gerçekleştirileceği büyük liderin belirttiği bu yolu kuşkusuzca takip ederek gerçekleşebilir.” Resolution and Decisions of the C.P.S.U.( B.), Russ ed.,1940, Vol. I, p. 620.1940, Vol. I, p. 620.

Lenin ve Stalinin Partisi,  kadın sorununun gerçekten temel bir çözümüne katkıda bulunan bir etken olarak kadınların politik eğitimine büyük önem vermiş ve kadınların siyasal eğitimini sağlamalarının bütün Sovyet devlet organlarının pratik çalışmasına katılma yoluyla sağlanacağını belirlemiştir.1920'de Vladimir İlyiç Lenin, Moskova Sovyet'i seçimlerinde çalışan kadınlara yazdığı mesajda şunları söylüyordu:
“İstediğimiz şey, çalışan kadının çalışan erkekle eşitliği sadece yasalarca değil, fiili olarak kazanması gerektiğidir. Bu nedenle, çalışan kadınların kamu girişimlerinin idaresinde ve devlet yönetiminde giderek daha fazla yer alması gerekmektedir. 
“Bu şekilde kadınlar hızlı öğrenecek ve erkekleri bu konuda yakalayacaklardır. 
“Bu nedenle, Sovyetlere - hem Komünist Parti üyesi hem de Parti dışında olan - daha fazla çalışan kadın seçin.” V. I. Lenin, Collected Works, 3rd Russ. ed., Vol. XXV, p. 40.
1923'te, "İşçi Kadın ve Köylü Kadın Kongresi'nin Beşinci Yıldönümü" başlıklı bir makalede, JV Stalin şunları yazdı:
"Şimdi, iktidar işçilerin ve köylülerin elinde, çalışan kadınların siyasal eğitimi birincil öneme sahiptir. "J. V. Stalin, Collected Works, Russ. ed., Vol. V, p. 349:*** Ilffd., p. 350. .4--935
Aynı makalede Stalin, sanayide ve tarımın gelişmesindeki başarının, fabrikalarda ve tarlalardaki erkeklerle yan yana çalışan işçilerin ve köylülerin siyasi farkındalığı ve olgunluğuna büyük ölçüde bağlı olduğunu vurguladı. Şunu belirtti:
“Çalışan kadınlar ve köylü kadınlar, erkeklerle; işçiler ve köylülerle eşit düzeyde özgür vatandaşlardır. Seçimlerde Sovyetlerimize ve kooperatiflerimizin yönetimine oy veriyorlar. 
Sovyetlere ve kooperatiflerin yönetimine seçilmeye hak kazanıyorlar. 
Eğer siyasi eğitim alırlarsa, çalışan kadınlar ve köylü kadınlar, Sovyetlerimizi ve kooperatiflerimizi iyileştirebilir; onları güçlendirir ve geliştirir. Eğer çalışan ve köylü kadınlar, geri ve cahil olurlarsa, bunları  zayıflatabilir ve baltalayabilirler. "
Kasaba ve çalışan kadınları organize etme ve siyasi eğitme çalışmalarında, hayatlarını Partinin sürdürdüğü kahramanca mücadeleye adayan, Bolşevik Partinin önde gelen üyeleri, halkımızın bazı görkemli kızları büyük rol aldı.

Nadezhda Konstantinovna Krupskaya, ülkesine özveriyle hizmet eden ve halkın mutluluğu için savaşan bir kadının parlayan bir örneğidir.  Partinin henüz yeni geldiği günlerde devrimci mücadeleye katıldığında "Genç bir kızdı",- ve bütün hayatını Partinin davası için, halkın refahı için, Komünizm mücadelesine adadı.

Neredeyse altmış yıl önce, 1890'da, Nadezhda Krupskaya, St. Petersburg'da Marksist bir çevreye katıldı.

1894 kışında Pazar akşamları bir okulda ders veren Nadezhda Krupskaya Lenin'le tanıştı. Bolşevik Parti'nin büyük kurucusunun hayatının son gününe kadar yakın arkadaşı ve sadık yardımcısı olarak kaldı. 1895'te Lenin, tüm Marksist işçi çevrelerini, İşçi Sınıfının Kurtuluşu Mücadelesi Birliği'nde birleştirdi ve Krupskaya, bu Birliğin çalışmalarında aktif rol aldı. Lenin'in editörlüğünü yaptığı günlerde Iskra yazı kurulunun sekreteri ve daha sonra, her ikisi de yurtdışında yayınlanan Bolşevik gazetesi Vperyod'un sekreterliğini yaptı. Rusya'daki Parti örgütleriyle gizli temasları sürdürme zor işi onun işiydi, ve her ikisinde de en aktif rol aldığı İkinci ve Üçüncü Parti kongreleri için hazırlık çalışmalarına yardımcı oldu. 1905 yılında Rusya’da yaşıyordu, burada Merkez Komitesinin sekreteri olarak çalışıyordu ve yeraltı Bolşevik Parti çalışmalarında öncü rol oynadı. 1905 Devrimi'ni izleyen kuduz gerici yıllarında, Krupskaya yurtdışında yaşamaya zorlandı. Ancak Rusya'daki Parti liderleriyle yakın ilişkileri devam ettirdi. Bolşevik gazetesinin sekreteriydi.

Proletary, oportünist Tasfiyeci ve Otzovist eğilimlere karşı mücadelede aktif olarak yer aldı ve Dördüncü Devlet Duma'sında  Bolşevik grupla ve (Rusya'da yayınlanan) Bolşevik Gazete Pravda ile temaslarını devam ettirdi:

Emperyalist savaş sırasında Nadezhda Krupskaya, emperyalizme karşı savaş, savunuculuğa karşı mücadele ve emperyalist savaşı bir iç savaşa dönüştürmek için devrimci güçlerin toplanması çalışmalarında  çok aktifti. Rus delegelerinin savaştaki Bolşevik pozisyonunun açıklandığı Berne'deki Uluslararası Kadınlar Kongresine katıldı.

Şubat 1917 devriminden sonra, Krupskaya, Bolşevik Parti Merkez Komitesi Sekreteri olarak,  işçileri silahlandıran kapsamlı bir eğitim çalışması yürüttü ve çalışan kadınlara ve askerlerin hanımlarına,  Rusya’daki muzaffer-sosyalist devrim için Bolşevik mücadele sloganlarını açıkladı. 

Krupskaya, Emperyalist burjuvazinin hükümetini devirmek ve iktidarı Sovyetlere devretmek için çıkan bir ayaklanmayı hazırlayan Bolşevik Parti Altıncı Kongresi'nin çalışmalarına katıldı. Krupskaya Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’ne katıldı, ve Sovyet hükumetini İç Savaş’ta cephelerde savundu. Sovyet sisteminin zaferinden ve ölümüne kadar Nadezhda Konstantinovna Krupskaya, SSCB'de Sosyalizm inşasında aktif rol aldı.O komünist eğitim alanında önemli bir liderdi, CPSU Merkez Komitesinin bir üyesiydi ve SSCB Yüksek Sovyeti Başkanlığı'nın bir üyesiydi

Maria Ilyinichna Ulyanova 1878'de doğdu. Bütün hayatı, erkek kardeşi Vladimir İlyich Lenin'in (Ulyanov) hayatı ve eserleri ile yakından ilişkiliydi. Maria Ilyinichna'nın en büyük kardeşi Alexander, 1887'de Çar hükümetinin emriyle idam edildi. Yanlış bir mücadele yolu, bireysel terörizm yolunu almıştı. "İzlenecek yol farklı bir yol," demişti Vladimir Ilyich ve kız kardeşinin takip ettiği de Lenin'in yoluydu.

O yıllarda bir işçi sınıfı hareketi Rusya'da ortaya çıkmaya yeni başlamıştı.

Maria Ulyanova 1896'da işçi sınıfı devrimci hareketinin zaten büyük adımlar attığı bir dönemde St. Petersburg'a geldi. Üç yıllık yeraltı çalışmasından sonra tutuklandı ve Nizhni Novgorod'a (şimdi ki Gorki ye) sürgüne gönderildi .

Sürgün süresi dolunca, Moskova'ya gitti ve orada daha da fazla enerjiyle devrimci çalışmaya başladı. 1901'de tekrar tutuklandı, hapsedildi ve sürgün edildi, bu kez otokrasiye karşı mücadeleye devam ettiği Samara'ya (şimdi Kuibyshev).

1904'te sürgünden döndükten sonra Ulyanova , Çar polisi tarafından o kadar yakından izlendi ki, Rusya'da herhangi bir devrimci iş yapması imkansız hale geldi. O yıl Vladimir Ilch'e katılmak için yurt dışına gitti. Maria Ilyinichna Lenin'e Otzovistlere ve Uzlaşmacılara karşı mücadelesinde yardımcı oldu. Marx'ın  Kugelmann'a Mektuplarını çevirdi ve Sorbonne'da bir kurs aldı. 1910'da Saratov'a yeniden taşındı, ancak kısa sürede tutuklandı ve Vologda Eyaletine sürüldü -burada demiryolu işçileri arasında devrimci  çalışmalar yürüttü ve Bolşevik Parti örgütlerini güçlendirmek için payına düşeni yaptı.

Devrimden sonra, Maria Ulyanova Pravda'nın sekreteri olarak atandı ve çok geçmeden yazı kuruluna üye oldu. Pravda'nın "Çalışan Kadın Sayfası" nın editörlüğünü yaptı ve makaleleri, Lenin'in ilkelerinin yerine getirilmesi yolunda ısrarla savaşmak için milyonlarca kadına eğitim verdi. Sıcak kalpli ve uyanık, çalışan ve köylü kadınları etkileyen sorunlara her zaman özel bir ilgi duydu .

On dördüncü Parti Kongresinde Maria Ulyanova , Merkez Kontrol Komisyonuna ve ardından da Merkez Kontrol Komisyonu Konsulüne seçildi. 17inci  Parti Kongresinde Sovyet Kontrol Komisyonu Bürosuna seçildi ve şikayetler departmanı sorumluluğuna getirildi. Bu pozisyonda Ulyanova doğru Parti çizgisi için savaştı ve Sovyet örgütlerinin  faaliyetlerindeki tüm hataları ve çarpıklıkları  düzeltmek için ısrarla ve kabiliyetle çalıştı.

Maria Ilyinichna Ulyanova , 1937'de öldü. Onun yaşamı, Lenin ve Stalin Partisi'nin davasına sınırsız bir bağlılık, sadık bir Bolşevik’in asil bir yaşamıydı.

Parti, çalışan kadın kitleleri arasındaki örgütlenme ve eğitim faaliyetlerini, Komitelerin kadın departmanları ve Kadınların siyasal ve mesleki eğitimlerine önem veren ve kadın işçilerin, annelerin ve çocukların çıkarlarının korunduğunu garantiye alan, yüksek Sovyet hükumet organları kadın bölümleri aracılığıyla sürdürmüştür.

Kadın delege meclisleri, Bolşevik Partinin çalışmalarını kadınlar arasında yürüttüğü oldukça etkili bir diğer yoldu. Genel olarak bu meclisler aracılığıyla parti, partisiz çalışan geniş kadın kitleleri ile iletişim halinde olmayı sağladı. On birinci ve On ikinci Parti kongreleri arasında geçen yıl (Mart 1922-Nisan 1923), delege toplantılarına katılan kadınların sayısı 16000'den 52000'e yükseldi. Delegeler belli bir süre boyunca çeşitli ofislerde çalışmaya gönderildiler ve daha sonra meclislere geri getirildiler.

Sovyetlerin çeşitli komisyon ve bölümlerinin çalışmalarında, ve devlet dairelerinin çalışmalarının incelenmesinde yer almak üzere kadınların atanması, onları sorumlu hükumet faaliyetlerine çekmenin yollarından biriydi.

Kırsal ilçelerde Parti, kadınlar arasında çalışmalarını köy ve gönüllü delege meclisleri aracılığıyla ve köylü kadınlarının bölge konferanslarında gerçekleştirdi. Ryazan Eyaleti'nden eğitilmemiş bir köylü kadın tarafından Nadezhda Krupskaya'ya gönderilen aşağıdaki mektup, Partinin köylü kadınların toplum hayatına katılması çalışmalarının ilk aşamasında karşılaştığı özel zorluklar hakkında net bir fikir vermektedir.
“ben şu anda karşılıklı yardım komitesi başkanı ve köy kadın organizatörü başkanıyım. Bu çalışmaya daha yeni başladım. Köyümde gayet iyi bir çalışma yaptım. İlk olarak, delegelerin bölümlerini organize ettim. Bunu yapmak oldukça zordu. Köyümüzün kadınları toplantılara katılmak istemiyorlardı Volost organizatörümden kitaplar istedim ve onları bana verdi, sonra kadınlardan gelmelerini ve yüksek sesle okumaları dinlemelerini istedim.
Onlara ilginç olduğunu söyledim, ama gelmediler. Evlerini yalnız bırakamadıklarını söylediler. Böylece onlara gitmeye karar verdim. Her eve gittim ve kitabı yüksek sesle okudum. Kadınların hoşuna gitti. Benden tekrar gelmemi istediler. Sonra onlara dedim ki: 'Ne yapalım biliyor musunuz? On evden kadınları bir araya getirelim. Ben yüksek sesle okurken siz bir şeyler yaparsınız. Kabul ettiler. Bunu uzun zamandır yapıyorum. Sonra bir toplantıya katılmalarını önerdim. Volost dan bir konuşmacının geleceğini ve çok ilginç olacağını söyledim. Onları ikna ettim ve geldiler. İlk defa neredeyse bütün köy oradaydı. Ne kadar mutlu olduğumu bir bilseniz! Ama ne yazık ki benim için zor çünkü eğitimli değilim ve bu gibi şeyleri nasıl yapacağımı bilmiyorum . . . . "
Bu mektup,  son zamanlarda geri köylü kadınlar arasında Partinin pratik örgütsel çalışmaları ile ne çarpıcı sonuçlar elde edildiğini gösteren ve  Lenin ve Stalin'in fikirlerinin onların arasında ne kadar büyük bir etki kazandığını gösteren gerçekten canlı bir belgedir.

Köylülere özgü ilgisizlik ve aşırı bireycilik geçmişte kaldı.

Köylü kadın, Sovyet topluluğunun bir üyesi, bir vatandaşı olduğunu hissetmeye başladı. Onun zihninde, yılların şekillendirdiği boyun eğme ve mekanikleşmiş zihniyette, köklü bir değişim yaşanıyordu.

Lenin ve Stalinin Partisi, son derece geri Müslüman kadınlar arasında çalışmak için Rus dışı bölgelerde özel kadın kulüpleri örgütledi.

Parti ve Sovyet Devleti'nin yürüttüğü tüm bu örgütsel ve eğitimsel çalışma, milyonlarca kent ve kırsal çalışan kadınlarını siyasal faaliyetlere yönlendirdi.

1927 Ekim'inde, kentsel ve kırsal Sovyetlerin ve yürütme komitelerinin kadın üyelerine yönelik bütün Rusya kongresi düzenlendi. Kongre,on yıllık Sovyet hükümetinde, devlet idaresinin tüm şubelerinin çalışmalarında kadınların yer alması için yapılan çalışmaları gözden geçirdi. Elde edilen sonuçlar etkileyic nitelikteydi. 1927'de kentsel Sovyetleri'nde 21.221 kadın, kırsal Sovyetlerinde 146.251, volost Sovyetleri'nde 45.741 kadın vardı. Köylü Karşılıklı Yardımlaşma Komitesi çalışmalarına yaklaşık 20,000 köylü kadın katılmıştır. 52 ilde, 102.146 kadın halk tahakkuk memuru seçildi. Kamu faaliyetlerinde (delegeler) yer alan toplam örgütlü kadın işçi ve köylü sayısı 620.000 idi.

Burjuva toprak sahibi toplumun dayandığı temellerin yıkılmasından yaklaşık on yıl sonra, ülkemizdeki kadınlar, erkeklerle gerçekten tam bir eşitlik sağlama konusunda halkın Sovyet Devleti'nin inşacıları haline geldiler. Partimizin politikasının gücü, bilgeliği, Lenin ve Stalin'in politikası ve pratik sosyalist inşa, burjuva ideologlarının kadın cinsiyetinin yetersizliği konusundaki iddiasını tamamen temelsiz kıldı ve binlerce yıldır sınıflı toplumda kadınlara karşı hakim olan tavırlara son verdi.

Sovyet Devrimi'nin dönüşüm gücü “ işçi ve köylü - kadınlarda meydana gelen değişikliklerde” belirgindi. Krupskaya, Pravda'da yayınlanan kongre izleniminde şunları yazdı:
"Kongrede göze çarpan ilk şey delegelerin kullandığı değiştirilmiş dildi. İki ya da üç yıl önce kadın işçiler ve köylüler bu şekilde konuşmadılar. Dilleri bütün orijinalliğini korudu, ancak buna birçok yeni fikir ve ifadeler ilave edildi. Konuşmacılar - fakir köylü kadınlar ve çeşitli cumhuriyetlerden kadın tarım işçileri, maden ocağından, tekstil fabrikalarından kadın işçiler, balıkçılar, iyi ve kötü olan her şey hakkında cesurca ve açıkça konuştular. Başlarında başörtü ve çalışmaktan elleri pürüzlü, bu kadınlar,  planlı ekonomi, programlar, vergilendirme, pratik çalışma, cumhurbaşkanlığı toplantılarına katılım, çiftlik envanteri, kadınların terfisi, bürokrasi ve bürokrasiye karşı mücadele, kalitenin iyileştirilmesi, kontrol, bütçe açıklarından vb. bahsettiler. "N. K. krupskaya, Women of the Land of Soviets-Equal Citizens, Russ. ed., Partizdat, 1938, p. 42

"Sosyalizm Ülkesinde Kadın" ,  Nina Popova
dan bir bölüm

Çeviri
Erdoğan A
Kasım 19, 2019

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.