Header Ads

Header ADS

Müslüman Haçlı Şövalyeleri - Emperyalistler ateşle mi oynuyor? - Eleştiriye cevaben.

Libyada köle ticareti  yükselişte - Guardian
Libya işgal edilmeden önce Tecavüz suçlamaları ve Libyanın işgali gündemi  yazısında ve devamında ki ayaklanma hareketinin gerici nitelikte olduğunu belirttiğim yazıya bazı Hızlı Sol önderler! den küfüre kadar uzanan eleştiri gelmişti.   Libyadaki gelişmelerin ve sonucun değerlendirmesi sonucu Haçlıların Müslüman Şövalyeleri yakıştırmama da benzer alaycı eleştiriler gelmişti. Köle alım satımının başladığı Libya ve Suriyedeki  Cihatcılar la, gerçek sonuçlar ve kanıtlar gene ortada. 

Gelinen yerde emperyalistler neden bu Müslüman Şövalyelere gerek duydular ve bu gereksinim ne kadar devam edecek,  sorularına cevaplar, çok zor olmasına rağmen , üzerinde düşünülmesi gereken sorulardır.

Dünyada dini ve siyasi gericiliğin hızlanmasının tesadüfi olmadığını hepimiz biliyoruz. Ekonominin dengesiz gelişmesi, emperyalistler arası, enerji ve su kaynaklarına sahip olma,  pazar ve etki alanlarını genişletme çıkar çatışmaları , onların sömürü ve yağma politikalarını uzun süreli ve daha da yaygınlaşan savaşlarla devam ettirme zorunluluğunu ortaya çıkartmıştır. Demogojiye yer vememek için, "daha da yaygınlaşan ve uzun süreli  savaş" olarak vurguluyorum, sadece savaş demiyorum. 

ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde tekelci-sermaye devletleri, dünya sömürüsünden belirli bir miktarını orta sınıfı geniş ve etkin tutmak için, sus payı olarak  harcamaktadır. Bu gerçek, ta Marks ve Engels dönemi İmgilteresine kadar gider. Bu nedenledirki Engels İngilterede devrim olabilmesi için, ingiliz işçi sınıfının sömürülen ülkeler işçi sınıfı ile aynı duruma düşmesi gerekliliğini , yani Devrim diye bir sorunları olması gerektiğini vurgular.


Bunun nedeni ve önemi, emperyalist ülkeler geniş bir orta sınıfın, sistemin çalkıntısız  devamı için gerekli olduğunun bilincinde olmasıdır. Ancak son yıllardaki yoğun savaşlar, askerlerinin bu savaşlarda kaybedilmesi, ülke içinde savaşa karşı, daha doğrusu  direk savaşa karşı hoşnutsuzluğun artmış olması , önce özel ama pahalı  paralı-askerleri kullanma, süreç içinde , sonrada ucuz ve etkili şövalye leri kullanma alternatifini çekici hale getirmiştir. Bu konuda zaten yıllardır tecrübesi olan , Afgan mücahitlerinden, Libya cihatcılarına kadar militanları  ABD de eğiten emperyalistler, Irak ın merkezi güçsüz ve kontrolsüz bir hale getirilmesiyle, hem kendilerine yeni ve geniş eğitme alanları sağlamış, hemde gerek işsizliğin, gerekse mezhebi ve etniksel bölünmeye hazır bir ortam içinde , onlardan bir ordu yaratma olanağı sağlamıştır.

Irakta hapishanelerde, Özellikle Buca kampında , ve değişik bölgelerde oluşturulan, ve beslenen  Cihatcı lar, dışarıda mali ve silah gücü olarak desteklenerek, maaş bağlanarak , bir tür ucuz paralı asker ordusu haline getirilmişlerdir. Faşist Ukrayna saflarında , sayısı hiç te az olmayan Müslümanların olduğu Donetsk e karşı savaşmalarını da hesaba katarsak , artık genelde sıkça kullanılmaya başlanan deyimle, Haçlıların Müslüman Şövalyeleri ordusu yaratılmıştır.  Böylecede kendi ülke askerlerini fazla tehlikeye atmadıkları için, ülkelerindeki savaşa karşı muhalefetide zayıflatmayı, susturmayı büyük ölçüde başarmışlardır.

İran ve Türkiye

Değişik yazılarda sürekli vurguladığım gibi İran, Çin e giden tek yoldur, o yol da kaçınılmaz olarak Türkiyeden geçer. 

Her na kadar da ortaya atılan bir başka alternatif yol Kuzey Koreden olabilir görüşü ise de, Kuzey Kore de Petrol kaynakları olmadığı gibi, o bölgede ucuza kulanabilecekleri Müslüman Şövalyeler in olmaması, İranı kaçınılmaz olarak ön plana çıkarmaktadır. Bu da , Türkiyeyi ve onun konumunu emperyalistler için önemi daha da artan bir ülke haline getirmiştir. 

Türkiyede gerek Türk ve gerekse Kürt sunni nüfusun çoğunlukta olması, İranda da gerek Türk gerekse Kürt azınlığın olması, emperyalistlerin sadece nicelik olarak değil, nitelik olarak da güçlenmelerini hedefleyen, kendi askerini en azından karada kullanmasını asgariye indiren bir stratejik içerik taşımaktadır.

Bu nedenle  Türkiyede planlarını uygulayabilecek ortam ve şartların yaratılması, emperyalistler için hayati bir önem taşımatadır. Bu planların ne kadar uzun süredir devam ettiğini 2006 yılında  ””Bu nedenle ABD den ve batıdan (muhakkakki ) kapalı kapılar ardında ikili görüşmelerde, ve medyalarında açıkca Asker e saldırılar ve tehditler, askere karşı , AKP ye eğilimli bir düşünce ve tavır yaratılmaya çalışılıyor..”” değerlendirmesinden 10 sene sonra sahneye konulan sahte askeri darbe kendisini somut olarak kanıtlamaktadır.  

Dini gerici Faşistler tarafından öldürülen erler
Gerçek şu ki , yapılan  darbe Referandum dur.”” Sermaye, gündemlerinde olan politika ve pratiği varolan yasal yöntemlerle, parlemento vs, gerçekleştiremedigi zaman , yeni yöntemler, yeni siyasi yönetim yapısıni gündeme getirir. Yasal yollardan hayata geçirilemeyen politika ve pratikler, bu yasaların ortadan kaldırılması, ve yerini amaca uygun ve onu engelleyici olmayacak siyasi bir yapıyla, hayata geçirilmesidir. ........Yani referandumda amaç , SİVİL FAŞIST DARBE ile emperyalist planların hayata geçirilmesinde, Türkiyenin katılımına karşı olası muhalefetin bastırılımasıdır.”” Referandumu boykot sol çocukluk hastalığı

Her ne kadarda fazla güvenmeyeceğim, yabancı araştırmacıların ulaştığı sonuç, Türk asıllı Cihatcıların sayısının küçümsenmeyecek kadar çok ve acımasızlığının , Iraklı cihatcılarınkini gölgede bırakacak nitelikte olduğu. Bu değerlendirme, ayni zamanda bilinçlice yapılan bir propoganda ve çağrı da olabilir. Sonuçta , Türkiyede dini gericiliğin ne kadar iğrenç bir seviyeye düşebileceğini ve gaddarlığını , onlara kurşun sıkmayan, silahlarını bırakan erlere yaptıkları gerek resim ve gerek videolarla yeteri kadar kanıtlayıcıdır. 
Ukrayna saflarında savaşa giden Müslüman Cihatcılar

.””AKP nin amacı Büyük Orta Doğu Projesi demogojisi altında, “Haçlıların Müslüman Şövalyelerini” güçlendirmek, ta Çin e kadar yaygınlaştırmak. Emperyalizmin Ülkeleri, özellikle enerji doğal kaynağı olan ülkeleri, en küçük parçalara kadar bölmek ve öyle güçsüz bir şekilde kalmasını sağlamak yolundaki pratiklerine “eş başkanlık” yapmaktır..”” AKP nin “Haçlıların Müslüman Şövalyeleri” olma yolundaki adımları 

Bütün bu değerlendirmelerde olmayan ve kendini ortaya hiç beklenmeden çıkartan Rusya nın katılımı, ABD-İngiltere-İsrail- Türkiye planını bir anda zora soktu. Aynı şekilde Türkiye nin de planlarını ve soygundan pay alma hesaplarını alt üst etti. Bu nedenledirki AKP Rusya ve ABD arasında baş döndüren danslar yapmak zorunda kaldı. 

Çeçen Ölüm Tugayları - Donetsk Halk Cumhuriyeti saflarında
Orta Doğuda Zorlanan Emperyalistler, Rusyayı zor durumda bırakmak için Ukraynaya sadece kendi askerlerini  yığmakla kalmadılar, Irak ve Suriyeden cihatcılarıda Ukraynaya ihraç ettiler.  Ancak Rusyanın cevabı benzer bir şekilde, Çeçenistandan ve Orta Asya daki eski Sovyet ülkelerinden müslümanları Donetske yığmak oldu. 

Donetskde Halk Cumhuriyeti saflarında savaşan Çeçenler, ayni zamanda Ukrayna saflarında olan Çeçenlere karşı da savaşıyorlar. Yaygınlaşan video ve haberlere göre Donetsk saflarına karılan Müslümanların sayısı her geçen gün , Kazakistan, Uzbekistan, Türkmenistandan ve Afganistan bölgelerinden katılımlarla artış gösteriyor. 

Yani savaşlara baktığımızda Müslüman Şövalyelerin her iki taraftada , sayısının giderek ve hızla arttığına şahit olmaktayız.

Suriyedeki iç savaşın yaygınlaşması, Türkiye , İran,  Kürdistan arası etnik ve-ya da mezhebi savaşlara sıçraması, Suriye, Lübnan, İsrail savaşını kaçınılmaz kılacaktır. Bu nedenle , gelişmeler, emperyalistler içinde  kontrolün elden çıkabileceği derecelere ulaşabilecek niteliğe sahip.

Haçlıların Müslüman Şövalyelerinin, yani yaratılan Canavar ın,  süreç içinde, ya da sonunda yaratıcısını hedef alacak 180 derece bir dönüş yapması olasılığı , tarihsel olarak kaçınılmazdır. 

Bu nedenle, batı da ve emperyalist ülkelerin kendi içinde hazırlanma planları ile, burjuva anlamda bile olsa var olan demokratik yapının, gerici yapılara doğru dönüştürülmeye çalışıldığı bir süreç içine girmiştir. Müslüman Şövalyeler sadece savaşlarda değil, müslümanların var olduğu batı ülkelerde de kullanılarak bu ülkelerde gericiliğin ve ırkçılığın gelişmesi yolunda kullanılmakta, gerici partilerin güçlenmesi sağlanmakta. Bu tür ülkelerde , kazanılmış demokratik hakların geri alınması, korku politikası ile, halkın kazanılmılş haklarından gönüllü olarak vazgeçmesini sağlayacak ortam ve şartları oluşturmakla sağlanmıştır.  Belirli bir süre sonra, gerektiğinde , zaten kıstlanmış olan hakların, ciddi bir muhalefetle karşılanmadan yok edilmesi kolaylaştırılmış olacaktır. 

Bu gelişim de devrimci durumları yaratan ortam ve şartları olgunlaştıracaktır. Eğer devrimci güçler oluşturulamaz, toparlanamaz ve örgütlenemezlerse, gelecek emekci halklar için  oldukça karanlık olacaktır. 

Devrimci Demokrasi mücadelesi ve emekci halkların geleceği, hiç bir başka çıkara  ikincil kılınmaması gerekir. Sorunlar Sivil Toplum Örgütleriyle, Mezhep ya da etnik temelde örgütlenmelerle çözümleme olasılığını kaybetmiştir. Bu tür sorunlar artık özeli çok aşan, emekci halkların, aydınların en geniş kitlelerin birleştirilmesi ve ortak mücadelesinin oluşturulmasını ve örgütlenmesini zorunlu kılan GENEL bir seviyeye ulaşmıştır. 

Mayıs 3, 2017
Erdoğan A.




Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.